90'larda Mahpus Olmak; Van, Muş, Diyarbakır, Adıyaman, Antep, Bursa, KamanVan, Muş, Diyarbakır, Adıyaman, Antep, Bursa, Kaman
Liste Fiyatı :
27,06
İndirimli Fiyat :
18,94
Kazancınız :
8,12
9789750524219
498330
https://www.kitapberlin.com/90larda-mahpus-olmak-van-mus-diyarbakir-adiyaman-antep-bursa-kaman
90'larda Mahpus Olmak; Van, Muş, Diyarbakır, Adıyaman, Antep, Bursa, Kaman Van, Muş, Diyarbakır, Adıyaman, Antep, Bursa, Kaman
18.94
"Naçar, yorgun, hapsedilmiş bir kabına sığmazlık... Bunun için en çok
geceleri çöreklenir yüreğine insanın, tüm gerçekliğiyle ve en yoğun
bir yaşamak ağrısı... (...) Geceler, elle tutulacak denli somut ve yoğun
yaşam zamanlarıdır, tutsakken ve şiirini, şarkılarını, yitik duygularını
aramaktayken nafile bir çabayla yüreğinin derin boşluklarında. (...)
Gecelerle birlikte bir ömürdür akıp giden, ömürlerdir, güneşli mavi
gelecekler aşkına yaşanmış ömürler..."
Cafer Solgun, 12 Eylül dönemindeki uzun mahpusluğunun ardından,
"Kürt sorunu" gündeminin belirleyiciliği altında yaşanan 1990'larda
bu "sınavı" bir kez daha göğüslemişti. Solgun bu kitabında, yaklaşık
on yıl boyunca Van, Muş, Diyarbakır, Adıyaman, Antep, Bursa ve
Kaman hapishanelerinde yaşadıklarını, gözlediklerini, düşündüklerini,
hissettiklerini hikâye ediyor. Fonda, dönemin yüklü gündemi...
Bazen "Mahpusluktur, bazen olur... denen türden bir sıkıntı"... Bazen
mizah... Bazen gündeliğin öğütücülüğü... Bazen kıyasıya mücadele...
Siyasîler ve adliler...
Mahpusluk yaşantısının içinden, genel meselelere dair gözlem ve
düşüncelerini de aktarıyor Solgun. Sözgelimi, "‘örgüt'ün kendisini
‘devlet' yerine koyan bir anlayışla hareket etmesinin" trajikomik
sonuçlarını, özgürlüğün gündelik pratikteki anlamını ve daha birçok
şeyi tartışıyor.
Solgun'un bu kitabı, 80'lerdeki mahpusluk deneyimini aktardığı
Demeyin Anama İçerdeyim'le birlikte ele alındığında, 12 Eylül dönemi
ile 90'ların koşullarının, hapishane yaşantısı ve ceza infaz rejimi
bakımından etkileyici bir mukayesesi.
- Açıklama
- "Naçar, yorgun, hapsedilmiş bir kabına sığmazlık... Bunun için en çok geceleri çöreklenir yüreğine insanın, tüm gerçekliğiyle ve en yoğun bir yaşamak ağrısı... (...) Geceler, elle tutulacak denli somut ve yoğun yaşam zamanlarıdır, tutsakken ve şiirini, şarkılarını, yitik duygularını aramaktayken nafile bir çabayla yüreğinin derin boşluklarında. (...) Gecelerle birlikte bir ömürdür akıp giden, ömürlerdir, güneşli mavi gelecekler aşkına yaşanmış ömürler..." Cafer Solgun, 12 Eylül dönemindeki uzun mahpusluğunun ardından, "Kürt sorunu" gündeminin belirleyiciliği altında yaşanan 1990'larda bu "sınavı" bir kez daha göğüslemişti. Solgun bu kitabında, yaklaşık on yıl boyunca Van, Muş, Diyarbakır, Adıyaman, Antep, Bursa ve Kaman hapishanelerinde yaşadıklarını, gözlediklerini, düşündüklerini, hissettiklerini hikâye ediyor. Fonda, dönemin yüklü gündemi... Bazen "Mahpusluktur, bazen olur... denen türden bir sıkıntı"... Bazen mizah... Bazen gündeliğin öğütücülüğü... Bazen kıyasıya mücadele... Siyasîler ve adliler... Mahpusluk yaşantısının içinden, genel meselelere dair gözlem ve düşüncelerini de aktarıyor Solgun. Sözgelimi, "‘örgüt'ün kendisini ‘devlet' yerine koyan bir anlayışla hareket etmesinin" trajikomik sonuçlarını, özgürlüğün gündelik pratikteki anlamını ve daha birçok şeyi tartışıyor. Solgun'un bu kitabı, 80'lerdeki mahpusluk deneyimini aktardığı Demeyin Anama İçerdeyim'le birlikte ele alındığında, 12 Eylül dönemi ile 90'ların koşullarının, hapishane yaşantısı ve ceza infaz rejimi bakımından etkileyici bir mukayesesi.Stok Kodu:9789750524219Boyut:150-215-0Sayfa Sayısı:400Basım Yeri:İstanbulBaskı:1Basım Tarihi:2018-04-26Kapak Türü:KartonKağıt Türü:2.HamurDili:Türkçe
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.