- Anasayfa
- >
- Kitap
- >
- Sanat
- >
- Sanat Tarihi
Atmeydanı'nda Ölüm; 17. Yüzyıl İstanbul'unda Toplumsal Cinsiyet Hoşgörü ve İhtida17. Yüzyıl İstanbul'unda Toplumsal Cinsiyet Hoşgörü ve İhtida
Liste Fiyatı :
9,80
İndirimli Fiyat :
6,86
Kazancınız :
2,94
9786055250959
457441
https://www.kitapberlin.com/atmeydaninda-olum-17-yuzyil-istanbulunda-toplumsal-cinsiyet-hosgoru-ve-ihtida
Atmeydanı'nda Ölüm; 17. Yüzyıl İstanbul'unda Toplumsal Cinsiyet Hoşgörü ve İhtida 17. Yüzyıl İstanbul'unda Toplumsal Cinsiyet Hoşgörü ve İhtida
6.86
Marc David Baer'in çeşitli akademik dergilerde yayımlanan makalelerinden
oluşan Atmeydanı'nda Ölüm, Osmanlı tarihinin kara deliği olan 17. yüzyıla
odaklanıyor. Yarısı IV. Mehmed'in iktidarıyla geçen bu yüzyıl, hoşgörünün
ortadan kalktığı, din içi ve dinler arası ilişkilerde şiddetin yükseldiği bir
dönemdi. Baer, daha Müslüman bir toplum oluşturulması için şiddeti gerekli
gören, köktendinci Kadızâdeli hareketinin bu dönemde zirveye çıkışının
nedenlerine yakından bakıyor ve bu hareketin etkisi altına giren devletin
yürüttüğü yaygın İslamlaştırma çabalarını farklı örnekler üzerinden ele
alıyor.
1660 yılında İstanbul'da, özellikle Hıristiyan ve Yahudilerin yoğun olarak yaşadığı
mahalleleri etkileyen büyük yangının Osmanlı hanedanı nazarında şehrin
İslamlaştırılması için bir fırsat yarattığını öne süren Baer'e göre, kadınların eski
hayatlarından kurtulma şansı gibi gördükleri ihtida da bu İslamlaştırma çabalarına
katkıda bulunuyor. Zina yaptıkları iddia edilen Yahudi bir adamla Müslüman bir
kadının idamlarını konu alan makalesinde, bu ağır cezanın toplumsal cinsiyet
düzeninin ve dini hiyerarşinin korunmasına hizmet ettiğini gösteriyor. Dönemin
vakanüvisleriyle başka tarihçileri karşılaştıran Baer, padişahın iktidarını
güçlendirmek amacıyla tarihyazımını kullanarak ideal sultan imgesi çizdirme
yönündeki çabalarının sonuçlarını gözler önüne seriyor.
Hoşgörü ve ihtidanın tartışıldığı son bölümde Baer, hoşgörünün temelinde bir
eşitsizlik olduğunu, Osmanlı'nın toplumsal cinsiyet, din ve sınıf farklarını bu
eşitsizlik üzerinden yönettiğini savunuyor.
Marc David Baer, London School of Economics and Political Science Uluslararası
Tarih Bölümü'nde profesör.
- Açıklama
- Marc David Baer'in çeşitli akademik dergilerde yayımlanan makalelerinden oluşan Atmeydanı'nda Ölüm, Osmanlı tarihinin kara deliği olan 17. yüzyıla odaklanıyor. Yarısı IV. Mehmed'in iktidarıyla geçen bu yüzyıl, hoşgörünün ortadan kalktığı, din içi ve dinler arası ilişkilerde şiddetin yükseldiği bir dönemdi. Baer, daha Müslüman bir toplum oluşturulması için şiddeti gerekli gören, köktendinci Kadızâdeli hareketinin bu dönemde zirveye çıkışının nedenlerine yakından bakıyor ve bu hareketin etkisi altına giren devletin yürüttüğü yaygın İslamlaştırma çabalarını farklı örnekler üzerinden ele alıyor. 1660 yılında İstanbul'da, özellikle Hıristiyan ve Yahudilerin yoğun olarak yaşadığı mahalleleri etkileyen büyük yangının Osmanlı hanedanı nazarında şehrin İslamlaştırılması için bir fırsat yarattığını öne süren Baer'e göre, kadınların eski hayatlarından kurtulma şansı gibi gördükleri ihtida da bu İslamlaştırma çabalarına katkıda bulunuyor. Zina yaptıkları iddia edilen Yahudi bir adamla Müslüman bir kadının idamlarını konu alan makalesinde, bu ağır cezanın toplumsal cinsiyet düzeninin ve dini hiyerarşinin korunmasına hizmet ettiğini gösteriyor. Dönemin vakanüvisleriyle başka tarihçileri karşılaştıran Baer, padişahın iktidarını güçlendirmek amacıyla tarihyazımını kullanarak ideal sultan imgesi çizdirme yönündeki çabalarının sonuçlarını gözler önüne seriyor. Hoşgörü ve ihtidanın tartışıldığı son bölümde Baer, hoşgörünün temelinde bir eşitsizlik olduğunu, Osmanlı'nın toplumsal cinsiyet, din ve sınıf farklarını bu eşitsizlik üzerinden yönettiğini savunuyor. Marc David Baer, London School of Economics and Political Science Uluslararası Tarih Bölümü'nde profesör.Stok Kodu:9786055250959Boyut:165-240-0Sayfa Sayısı:180Basım Yeri:İstanbulBaskı:1Basım Tarihi:2016-05-06Çeviren:Pınar YanardağKapak Türü:KartonKağıt Türü:2.HamurDili:Türkçe
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.