Bir Sınırda Hapsolmak - Ulus; Sağ Marksizmle PolemikSağ Marksizmle Polemik
Liste Fiyatı :
6,00
İndirimli Fiyat :
4,20
Kazancınız :
1,80
9786052036471
500225
https://www.kitapberlin.com/bir-sinirda-hapsolmak-ulus-sag-marksizmle-polemik
Bir Sınırda Hapsolmak - Ulus; Sağ Marksizmle Polemik Sağ Marksizmle Polemik
4.20
Bağdatlı şehzade Barmecide'in, bir dilenciye boş tabaklarla "ziyafet çektiği" hikâyeyi bilirsiniz. Ancak boş tabaklardan oluşan bu bahşedilmiş ziyafet, pek tabii ki Bağdatlı dilencimizin karnını doyurmaz. Barmecide'in sofrasında, dilencinin, olmayan yemeklerle ziyafete alınması, aslında trajikomik bir olay anlatır bize; trajikomiklik olmayanın zarafeti ve şatafatından yeşerir. Bu tıpkı günümüz insanının, yaratılmış, görkemli sanal hikâyelerle beslenmesi mefhumunda olduğu gibi, özünde bir aldatma hikâyesidir. Şehzadenin, hayali ürünlerle, dilencinin zihninde sanal gerçeklik yaratmaya çalıştığını anlatan öykü; günümüz şehzadelerinin (siz kapitalizm diye okuyunuz), bir çeşit dilenciye çevrilmiş olan günümüz insanına sunduğu "ziyafet" öyküsüyle örtüşür. Her iki öykü de tam bir fantazmagoryadır.
Ancak günümüz insanının, Bağdatlı dilenciden çok daha şanslı(!) olduğunu söylemeliyiz; çünkü önüne serilmiş olan Barmecide sofrası çok daha şatafatlı, zengin ve boydan boya boş tabaklarla dolu. Üstelik bu boş tabakların her birinin içinde bireyi, ve dolayısıyla toplumu geçici doyma hissine ulaştıran bir sürü hayali yemek var. Kuşkusuz "din" bu yemekler içinde en doyurucu olanı; ama itiraf etmek gerekir ki en lezzetlisi değil. "Futbol", Barmecide sofrasındaki en lezzetli yemek olma konusunda liderliğini bir süre daha kimseye kaptırmayacak gibi. Lakin tüm doyuruculuğuna ve lezzetine rağmen "din" ve "futbol"; asla "ulusçuluk" kadar besleyici değiller. "Ulusçuluk", sofradaki boş tabağa konduğu ilk andan itibaren, günümüz dilencisi olan sıradan birey için, her zaman besin değeri en yüksek hayali yemek oldu ve bazen sofraya hiç beklemediklerimiz de oturdu...
- Açıklama
- Bağdatlı şehzade Barmecide'in, bir dilenciye boş tabaklarla "ziyafet çektiği" hikâyeyi bilirsiniz. Ancak boş tabaklardan oluşan bu bahşedilmiş ziyafet, pek tabii ki Bağdatlı dilencimizin karnını doyurmaz. Barmecide'in sofrasında, dilencinin, olmayan yemeklerle ziyafete alınması, aslında trajikomik bir olay anlatır bize; trajikomiklik olmayanın zarafeti ve şatafatından yeşerir. Bu tıpkı günümüz insanının, yaratılmış, görkemli sanal hikâyelerle beslenmesi mefhumunda olduğu gibi, özünde bir aldatma hikâyesidir. Şehzadenin, hayali ürünlerle, dilencinin zihninde sanal gerçeklik yaratmaya çalıştığını anlatan öykü; günümüz şehzadelerinin (siz kapitalizm diye okuyunuz), bir çeşit dilenciye çevrilmiş olan günümüz insanına sunduğu "ziyafet" öyküsüyle örtüşür. Her iki öykü de tam bir fantazmagoryadır. Ancak günümüz insanının, Bağdatlı dilenciden çok daha şanslı(!) olduğunu söylemeliyiz; çünkü önüne serilmiş olan Barmecide sofrası çok daha şatafatlı, zengin ve boydan boya boş tabaklarla dolu. Üstelik bu boş tabakların her birinin içinde bireyi, ve dolayısıyla toplumu geçici doyma hissine ulaştıran bir sürü hayali yemek var. Kuşkusuz "din" bu yemekler içinde en doyurucu olanı; ama itiraf etmek gerekir ki en lezzetlisi değil. "Futbol", Barmecide sofrasındaki en lezzetli yemek olma konusunda liderliğini bir süre daha kimseye kaptırmayacak gibi. Lakin tüm doyuruculuğuna ve lezzetine rağmen "din" ve "futbol"; asla "ulusçuluk" kadar besleyici değiller. "Ulusçuluk", sofradaki boş tabağa konduğu ilk andan itibaren, günümüz dilencisi olan sıradan birey için, her zaman besin değeri en yüksek hayali yemek oldu ve bazen sofraya hiç beklemediklerimiz de oturdu...Stok Kodu:9786052036471Boyut:135-195-0Sayfa Sayısı:192Basım Yeri:İstanbulBaskı:1Basım Tarihi:2018-05-28Kapak Türü:KartonKağıt Türü:2.HamurDili:Türkçe
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.