Demokrasinin Sonbaharı

Hiçbir sey gizli kalmaz. Bugün, yarin üstünü örtersiniz. Onu bunu susturursunuz. Zaman yerinde saymaz ki! Akar gider... Bir gün gelir insanlar, yeni anlayislar egemen olur; geçmisteki olaylar bir bir aydinliga çikar. O olaylarin içinde yasayanlar, o olaylarin gizli kalmasi için çirpinanlar bile zamanla degismislerdir; o günlerde anlamadiklari anlamazliktan geldikleri olaylari zamanin uzakliginda daha baska bir gözle görürler, algilarlar..."Bu kitap, bu dörtgen içindeki uyumsuzluklarin, kabaran isteklerin, savasimlarin öyküsüdür. 1960'tan beri hiç eksik olmayan umutsuzluklarin öyküsü..." diyor yazar önsözde... Arcayürek, Subat 1962'de Ismet Inönü'nün bir soruya verdigi su yaniti kitabinin baslica temasi yapiyor: "Simdi cevap vereyim, Meclis mi orduya dayanir, ordu mu Meclise dayanir. Bununla bir karsilikli mesele bulundugu zannediliyor. Böyle bir mesele yoktur. Ordu, Genelkurmay baskani'nin kumandasi altindadir. Genelkurmay baskani, TBMM'den güvenoyu almis olan mesru hükümetin Basbakani'nin emrindedir. Vaziyet budur." 1960'tan bu yana süren çikmazlarin özetini veriyor yazar, 27 Mayis, Aydemir'in Subat ve Mayis kalkismalari, 12 Mart, bu arada iktidara gelip giden sivil liderler, partiler, karisikliklar, cinayetler, sonra da 12 Eylül... Arcayürek'in kitabini okurken sivil yönetimlerin neden çikmaza girdikleri, askeri karismalarin neden gündeme geldigini daha kolaylikla anliyoruz. (...)"-Oktay Akbal-