Emeğin Tevekkülü; Konya'da İşçi-İşveren İlişkileri ve DindarlıkKonya'da İşçi-İşveren İlişkileri ve Dindarlık
Liste Fiyatı :
12,10
İndirimli Fiyat :
8,47
Kazancınız :
3,63
9789750509773
405591
https://www.kitapberlin.com/emegin-tevekkulu-konyada-isci-isveren-iliskileri-ve-dindarlik
Emeğin Tevekkülü; Konya'da İşçi-İşveren İlişkileri ve Dindarlık Konya'da İşçi-İşveren İlişkileri ve Dindarlık
8.47
"Hepsi Allah'tandır... İşvereni zenginlikle sınıyor işte. Onun sınavı o, benim sınavım bu, fakirlik..."
"Valla ben sendikalara hiç bulaşmadım. On sene öncesinde filan vardı ortalıkta... Eskiden başka bir firmada çalışırken bazı sendika isimleri duyduydum o zamanlar. İşte sağı solu rahat bırakmıyorlardı, elemanları sıkıştırıyorlardı, işte 'gelin sendikamıza üye olun, şöyle olun, böyle olun, patron işçi' filan diye söylüyorlardı, biz pek sıcak bakmayız böyle şeylere."
Dindarlık, işçilerin ve patronların üretim sürecine bakışlarını ve karşılıklı konumlanmalarını nasıl etkiliyor? Dinsel sosyalleşme, emek sürecinde tahakküm ilişkilerine ve politik hegemonyaya elverişli bir zemin oluşturuyor mu? Yasin Durak'ın Konya Organize Sanayi Sitesi'ndeki işçi-işveren ilişkileri örneğinde yaptığı araştırma, bu temel sorular etrafında bir tartışma örüyor. Dindar muhafazakârlık ekseninde sağlanan "ütopik uzlaşmayı" ve enformel ilişki ağları sistemini gözler önüne seriyor.
Bunun yanı sıra Durak, kültürel hegemonyanın meşruiyet çerçevesi içinde kalmakla beraber, işçilerin rıza ve tevekkül yerine açık veya gizli direniş mekanizmaları geliştirdiği anlara da dikkat çekiyor. Sınıf mücadelesinin "saklı" bir sahnesine dair ipuçları veriyor bize.
Canlı gözlemlerle Türkiye'de işçi sınıfı kültürünün puslu kalmış bir kesitini sunan, çarpıcı bir çalışma.
- Açıklama
- "Hepsi Allah'tandır... İşvereni zenginlikle sınıyor işte. Onun sınavı o, benim sınavım bu, fakirlik..." "Valla ben sendikalara hiç bulaşmadım. On sene öncesinde filan vardı ortalıkta... Eskiden başka bir firmada çalışırken bazı sendika isimleri duyduydum o zamanlar. İşte sağı solu rahat bırakmıyorlardı, elemanları sıkıştırıyorlardı, işte 'gelin sendikamıza üye olun, şöyle olun, böyle olun, patron işçi' filan diye söylüyorlardı, biz pek sıcak bakmayız böyle şeylere." Dindarlık, işçilerin ve patronların üretim sürecine bakışlarını ve karşılıklı konumlanmalarını nasıl etkiliyor? Dinsel sosyalleşme, emek sürecinde tahakküm ilişkilerine ve politik hegemonyaya elverişli bir zemin oluşturuyor mu? Yasin Durak'ın Konya Organize Sanayi Sitesi'ndeki işçi-işveren ilişkileri örneğinde yaptığı araştırma, bu temel sorular etrafında bir tartışma örüyor. Dindar muhafazakârlık ekseninde sağlanan "ütopik uzlaşmayı" ve enformel ilişki ağları sistemini gözler önüne seriyor. Bunun yanı sıra Durak, kültürel hegemonyanın meşruiyet çerçevesi içinde kalmakla beraber, işçilerin rıza ve tevekkül yerine açık veya gizli direniş mekanizmaları geliştirdiği anlara da dikkat çekiyor. Sınıf mücadelesinin "saklı" bir sahnesine dair ipuçları veriyor bize. Canlı gözlemlerle Türkiye'de işçi sınıfı kültürünün puslu kalmış bir kesitini sunan, çarpıcı bir çalışma.Stok Kodu:9789750509773Boyut:130-200-0Sayfa Sayısı:144Basım Yeri:İstanbulBaskı:1Basım Tarihi:2011-12-04Kapak Türü:KartonKağıt Türü:2.HamurDili:Türkçe
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.