9786059319119
458404
https://www.kitapberlin.com/gecit-2
Geçit
4.20
"Anlamayacaklarını biliyorum, bu ormanda ne işleri var bilmiyorum ama anlamayacaklar, kaybolacaklar aşağıya ininceye kadar, buraya çıkmalarının hata olduğunu düşünecekler. Tıpkı benim bu vakitte salyangozların bulunmadığı bu vakitte burada olmamın hata olduğunu anlamam gibi, salyangozları bulduğum asıl yere, burada aşağıdaki geniş düzlüğe, çamların ve çörlerin bulunmadığı, bitimsiz otların sardığı düzlüğe gitmeden burada, bildiğim ama yine de benim olmayan, beni yabancılayan ve benim kendimi yabancıladığım bu ormanda, bu salyangoz yerine çamların bittiği bu dağ yamacında ne aradığımı bilememe gibi, anlamam ama yine de her hafta gelmem gibi, gelip burada kendimi yabancı hissetmem gibi, sonbaharın yağmurunda ya da kışın başlangıcında buraları kendi evim gibi bilirken, nerede ne kadar salyangoz olabileceğini kestirebilirken, her taş kafamda bir salyangoza işaret ederken şimdi ben bile burada bu kış sonundaki soğukta yabancıyken onların burada bulunması nasıl saçma."
Bir adam ve bir kadın. Ödünç aldıkları seksen altı model Ford Taunus'la denize ulaşmaya çalışırken dünyanın dönüş hızı hesaba katıldığında kısa ama içindekilerin yaşadıkları ve bu yaşam izlerinin belleklerinde bıraktıkları hesaba karıştığında uzadıkça uzayan bir zaman diliminde yol alıyor, sıkılıyor, manzaraya karışıyor, duruyor ve yeniden yola koyuluyorlar. Sıradanlığın ve anısızlığın pençesine düşmekle doğanın nesne ve eylemlerinin başıboş devinimi arasındaki o gelgitlerin anlatısı. Mantar toplamanın, bir yere doğru yol almanın, avlanmanın, salyangozların birbiri ardınca sıralanırken çıkardığı seslerle birlikte; önlerine düşen kadınla adamın, her yol alışın kendilerinden uzaklaşıp hiçbir şeyin gerçekliğine doğru ilerlemesinde; karşılaştıkları herkesin yeniden anlattığı ve değiştirdiği bir hikaye. İçi boş dağ manzaraları, insan anılarının o bulanık söylentileriyle dolarken seksen altı model Ford Taunus, içindekilerle yol almaya devam ediyor.
Bir adam ve bir kadın. Ödünç aldıkları seksen altı model Ford Taunus'la denize ulaşmaya çalışırken dünyanın dönüş hızı hesaba katıldığında kısa ama içindekilerin yaşadıkları ve bu yaşam izlerinin belleklerinde bıraktıkları hesaba karıştığında uzadıkça uzayan bir zaman diliminde yol alıyor, sıkılıyor, manzaraya karışıyor, duruyor ve yeniden yola koyuluyorlar. Sıradanlığın ve anısızlığın pençesine düşmekle doğanın nesne ve eylemlerinin başıboş devinimi arasındaki o gelgitlerin anlatısı. Mantar toplamanın, bir yere doğru yol almanın, avlanmanın, salyangozların birbiri ardınca sıralanırken çıkardığı seslerle birlikte; önlerine düşen kadınla adamın, her yol alışın kendilerinden uzaklaşıp hiçbir şeyin gerçekliğine doğru ilerlemesinde; karşılaştıkları herkesin yeniden anlattığı ve değiştirdiği bir hikaye. İçi boş dağ manzaraları, insan anılarının o bulanık söylentileriyle dolarken seksen altı model Ford Taunus, içindekilerle yol almaya devam ediyor.
- Açıklama
- "Anlamayacaklarını biliyorum, bu ormanda ne işleri var bilmiyorum ama anlamayacaklar, kaybolacaklar aşağıya ininceye kadar, buraya çıkmalarının hata olduğunu düşünecekler. Tıpkı benim bu vakitte salyangozların bulunmadığı bu vakitte burada olmamın hata olduğunu anlamam gibi, salyangozları bulduğum asıl yere, burada aşağıdaki geniş düzlüğe, çamların ve çörlerin bulunmadığı, bitimsiz otların sardığı düzlüğe gitmeden burada, bildiğim ama yine de benim olmayan, beni yabancılayan ve benim kendimi yabancıladığım bu ormanda, bu salyangoz yerine çamların bittiği bu dağ yamacında ne aradığımı bilememe gibi, anlamam ama yine de her hafta gelmem gibi, gelip burada kendimi yabancı hissetmem gibi, sonbaharın yağmurunda ya da kışın başlangıcında buraları kendi evim gibi bilirken, nerede ne kadar salyangoz olabileceğini kestirebilirken, her taş kafamda bir salyangoza işaret ederken şimdi ben bile burada bu kış sonundaki soğukta yabancıyken onların burada bulunması nasıl saçma."
Bir adam ve bir kadın. Ödünç aldıkları seksen altı model Ford Taunus'la denize ulaşmaya çalışırken dünyanın dönüş hızı hesaba katıldığında kısa ama içindekilerin yaşadıkları ve bu yaşam izlerinin belleklerinde bıraktıkları hesaba karıştığında uzadıkça uzayan bir zaman diliminde yol alıyor, sıkılıyor, manzaraya karışıyor, duruyor ve yeniden yola koyuluyorlar. Sıradanlığın ve anısızlığın pençesine düşmekle doğanın nesne ve eylemlerinin başıboş devinimi arasındaki o gelgitlerin anlatısı. Mantar toplamanın, bir yere doğru yol almanın, avlanmanın, salyangozların birbiri ardınca sıralanırken çıkardığı seslerle birlikte; önlerine düşen kadınla adamın, her yol alışın kendilerinden uzaklaşıp hiçbir şeyin gerçekliğine doğru ilerlemesinde; karşılaştıkları herkesin yeniden anlattığı ve değiştirdiği bir hikaye. İçi boş dağ manzaraları, insan anılarının o bulanık söylentileriyle dolarken seksen altı model Ford Taunus, içindekilerle yol almaya devam ediyor.Stok Kodu:9786059319119Boyut:135-210Sayfa Sayısı:96Basım Yeri:AnkaraBaskı:1Basım Tarihi:2016-05Kapak Türü:KartonKağıt Türü:2.HamurDili:Türkçe
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.