Habsburg Gözüyle Bir Osmanlı Elçisi: Mustafa Hatti Efendi'nin Viyana Günleri (1748
Liste Fiyatı :
6,00
İndirimli Fiyat :
4,20
Kazancınız :
1,80
9786054907465
9318764
https://www.kitapberlin.com/habsburg-gozuyle-bir-osmanli-elcisi-mustafa-hatti-efendinin-viyana-gunleri-1748
Habsburg Gözüyle Bir Osmanlı Elçisi: Mustafa Hatti Efendi'nin Viyana Günleri (1748
4.20
Elinizdeki bu kitap, kendisinden önceki Osmanli elçilerinden farkli olarak fevkalade yetkilerle donatilmis bir Osmanli elçisinin Avrupa'nin en önemli siyasî ve askerî merkezlerinden biri olan Viyana sehrindeki elçilik günlerinden bahsetmektedir. Mustafa Hattî Efendi, daha önceki Osmanli elçileri gibi ne Osmanli padisahinin tahta cülusunun bildirimi için ne de savaslar sonrasinda imzalanan bir baris antlasmasinin tasdiki için Viyana'ya gönderilmisti. Gelenek üzere dönemin hükümdarlari, tahta çiktiklarinda bu sevindirici gelismeyi komsusu olan devlet baskanina bildirmeyi diplomatik bir görev saymislardir. 1730 yilinda Reisülküttab Mustafa Efendi, Sultan I. Mahmut'un tahta cülusunu bildirmek üzere Viyana'ya gönderilmis; 1745 yilinda ise Habsburg temsilci Penckler, benzer amaçla Kayzer Franz Stephan'in tahta çikisini Devlet-i Aliyye'ye bildirmekle görevlendirilmisti. Peki Mustafa Hattî Efendi hangi amaçla Viyana'ya gönderilmisti? Viyana'ya alisilmisin disinda gönderilis gayesini belki de en iyi izah eden, kendisine Viyana'daki elçiligi sirasinda mihmandar tayin edilen Tercüman Schwacheim olmustur: “Elçi, 1747 yilinda Penckler'in elçilik görevi sona ermeden, hem Osmanli Padisahi I. Mahmut, hem Kayzer Franz Stephan hem de bakislariyla dünyayi, dostluk, sayginlik ve güvenle dolduran Imparatoriçe Maria Theresia adina, iki ülkenin birbirine olan saygisini göstermek için görevlendirilmisti”.Hem Penckler'in hem de Osmanli elçisi Mustafa Hattî Efendi'nin gerçeklestirmek istedikleri bir tek husus vardi. O da Habsburglar ile Osmanlilar arasinda 1739 yilinda imzalanan Belgrad Barisi'nin teyidi ve temdîdiydi. Penckler bu görevini basariyla tamamlamistir. Buna mukabil Mustafa Hattî Efendi'nin, barisin ve dostlugun devami için sefaret görevini yerine getirmesi gerekiyordu.
- Açıklama
- Elinizdeki bu kitap, kendisinden önceki Osmanli elçilerinden farkli olarak fevkalade yetkilerle donatilmis bir Osmanli elçisinin Avrupa'nin en önemli siyasî ve askerî merkezlerinden biri olan Viyana sehrindeki elçilik günlerinden bahsetmektedir. Mustafa Hattî Efendi, daha önceki Osmanli elçileri gibi ne Osmanli padisahinin tahta cülusunun bildirimi için ne de savaslar sonrasinda imzalanan bir baris antlasmasinin tasdiki için Viyana'ya gönderilmisti. Gelenek üzere dönemin hükümdarlari, tahta çiktiklarinda bu sevindirici gelismeyi komsusu olan devlet baskanina bildirmeyi diplomatik bir görev saymislardir. 1730 yilinda Reisülküttab Mustafa Efendi, Sultan I. Mahmut'un tahta cülusunu bildirmek üzere Viyana'ya gönderilmis; 1745 yilinda ise Habsburg temsilci Penckler, benzer amaçla Kayzer Franz Stephan'in tahta çikisini Devlet-i Aliyye'ye bildirmekle görevlendirilmisti. Peki Mustafa Hattî Efendi hangi amaçla Viyana'ya gönderilmisti? Viyana'ya alisilmisin disinda gönderilis gayesini belki de en iyi izah eden, kendisine Viyana'daki elçiligi sirasinda mihmandar tayin edilen Tercüman Schwacheim olmustur: “Elçi, 1747 yilinda Penckler'in elçilik görevi sona ermeden, hem Osmanli Padisahi I. Mahmut, hem Kayzer Franz Stephan hem de bakislariyla dünyayi, dostluk, sayginlik ve güvenle dolduran Imparatoriçe Maria Theresia adina, iki ülkenin birbirine olan saygisini göstermek için görevlendirilmisti”.Hem Penckler'in hem de Osmanli elçisi Mustafa Hattî Efendi'nin gerçeklestirmek istedikleri bir tek husus vardi. O da Habsburglar ile Osmanlilar arasinda 1739 yilinda imzalanan Belgrad Barisi'nin teyidi ve temdîdiydi. Penckler bu görevini basariyla tamamlamistir. Buna mukabil Mustafa Hattî Efendi'nin, barisin ve dostlugun devami için sefaret görevini yerine getirmesi gerekiyordu.Stok Kodu:9786054907465Sayfa Sayısı:135Baskı:1Basım Tarihi:2014-01Kapak Türü:Karton KapakKağıt Türü:Kitap Kağıdı
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.