Hayvan Hakları Hukuku
Liste Fiyatı :
33,02
İndirimli Fiyat :
23,11
Kazancınız :
9,91
9786257088862
9262545
https://www.kitapberlin.com/hayvan-haklari-hukuku
Hayvan Hakları Hukuku
23.11
Hayvanlarla ortak hikâyelerimiz, bazılarımızda doğuştan var olan hayvan sevgisi, merhamet ve vicdan ile başlarken, kimilerinde ise zaman içerisinde şekillenmektedir. O hikâyeler ki, eninde sonunda bizlerin hayatlarının merkezini er ya da geç hayvanlar üzerine inşa etme neticesine gebedir. Hayvanları sevmek bir tercih değil, yaşama biçimiyken, hayvanlara ve onların yaşama, beslenme, barınma ve bakılma haklarına saygı göstermek ise hukuki olarak da temellendirilmesi gerekli ahlaki bir zorunluluktur. Bir hayvanın hayatına eli uzanmamış, bir hayvanın başını okşamamış hiçbir birey, dönüşümünü tamamlamamış olmakla birlikte, henüz tam değildir..
Hayvan Haklarını gerçek anlamda savunabilmek için, sadece hayvan sever olmak ya da sadece bilgi sahibi olmak yeterli değildir. Önemli olan, sevgi ile bilgiyi bir araya getirerek Hayvan Hakları konusunda ekran başında değil, sahada mücadele vererek hayvanlara haklarını teslim etmektir. Nitekim, türler ve hakları arasındaki hiyerarşiyi reddeden, her canlının yaşam önünde eşit olarak doğduğuna ve aynı var olma hakkına sahip olduğuna inanan ve farklı dillerde konuştuğumuz hayvan dostlarımız için Hukuki Eşitlik isteyen bizler için Hayvan Hakları, insanlığın mihenk taşıdır.
Hayvanlara karşı işlenen ve cezasız kalan suçların toplum barışı ve güvenliğinin de tehlikede olduğunu açıkça gösterdiği günümüzde, Dünya'yı sadece kendi türü ile özdeştirerek kendisi dışındaki diğer canlıları kayıran ve hatta yok sayan, tüm türlerin doğal denge içerisinde yaşama hakkını göz ardı eden ve çevresinde olan bitene kör, sağır, dilsiz olan insanoğlunun, olaylara kendi penceresinden bakmayı bırakarak, onların penceresini aralamasının vakti çoktan gelmiştir.
Şiddetin rengi, türü, cinsi, cinsiyeti, dili olmaz, olamaz. Hiçbir canlıya, hele ki yaradılışı ve yapısı gereği başka bir tür karşısında bir takım dezavantajlı özelliklere haiz olan bir canlıya karşı şiddet ne ahlaken ne de hukuken kabul edilemez. Hayvanların fiziksel, psikolojik, ekonomik ve cinsel istismarının cezasızlığı, toplumun adalete olan inancını yerle bir etmekte, insanları neredeyse ihkak-ı hakka teşvik etmektedir. Gerçekten de, doğal yaşama alanlarından oldukça uzakta demir parmaklıklar ardında hayvanat bahçesinde esir tutulan yaban hayvanlarının, mezbahalarda ölüm yoluna itelenirken son çığlıklarını atan büyükbaş hayvanların, insanların cinsel sapkınlıklarının (Parafili) mağduru olan kedilerin, köpeklerin, eşeklerin ve hatta ördeklerin, faytona ya da at arabasına taşıyamayacağı yükle koşulan veya yarışsın diye vahşice kırbaçlanarak eğitilen atların, okyanuslarda olması gerekirken süs havuzlarında insanoğlunun eğlencesi haline getirilmeye çalışılan yunuslar ve balinaların, iyi beslenemedikleri için renkleri beyaza çalan ve kanatları kesilen çiftliklerde hapis tutulan flamingoların, sirklerin müebbet tutsağı olan maymunlar, filler, aslanlar ve kaplanlar ile diğer tüm mağdur hayvanların haklarının hukuki olarak teslimi ve tescili toplumsal bir ihtiyaçtan öte mecburiyet halini almıştır.
Gelinen süreçte, bir insanlık ayıbı olarak yeryüzünde bir çare debelenen, #birkapmama #birkapsu dahi bulması engellenen, atılan, satılan, terk edilen, kulakları kesilen, dişleri sökülen, yavrularından ayırılan, zorla çiftleştirilen, dövüştürülen, güreştirilen, yaralanan, öldürülen, doping yapılan, tecavüze uğrayan ve bunlarla da sınırlı kalmamak kaydı ile insanoğlunun bin bir çeşit zulmüne maruz kalan her bir canlı için daha etkin mücadele edebilmek adına, ben de hayvanlar için mücadelemize hukuki bir yön katmak istiyorum.
Bu doğrultuda, Hayvan Hakları alanında hukuki platformda yıllardır süregelen çalışmalarımızı ve mücadelemizi sessizlerin sesini duyulur hale getirmek ve onları daha görünür kılabilmek adına, insanların hayvanlar üzerindeki üstünlük iddialarından vazgeçmesi talebi ile sizlerle paylaşmak istiyorum. Hayvan Hakları Hukukuna resmi varlık kazandırmak için çıktığım bu engebeli ve sonsuz yolda, adeta bir çocuğun ilk adımı misali kaleme alınan ve hayvanlar için gerçek adaleti sağlama yolunda bir ışık olmasını arzu ettiğim bu kitap ile birlikte sizleri sevgi ile selamlıyorum.
Avukat Yasemin BABAYİĞİT
Hayvan Haklarını gerçek anlamda savunabilmek için, sadece hayvan sever olmak ya da sadece bilgi sahibi olmak yeterli değildir. Önemli olan, sevgi ile bilgiyi bir araya getirerek Hayvan Hakları konusunda ekran başında değil, sahada mücadele vererek hayvanlara haklarını teslim etmektir. Nitekim, türler ve hakları arasındaki hiyerarşiyi reddeden, her canlının yaşam önünde eşit olarak doğduğuna ve aynı var olma hakkına sahip olduğuna inanan ve farklı dillerde konuştuğumuz hayvan dostlarımız için Hukuki Eşitlik isteyen bizler için Hayvan Hakları, insanlığın mihenk taşıdır.
Hayvanlara karşı işlenen ve cezasız kalan suçların toplum barışı ve güvenliğinin de tehlikede olduğunu açıkça gösterdiği günümüzde, Dünya'yı sadece kendi türü ile özdeştirerek kendisi dışındaki diğer canlıları kayıran ve hatta yok sayan, tüm türlerin doğal denge içerisinde yaşama hakkını göz ardı eden ve çevresinde olan bitene kör, sağır, dilsiz olan insanoğlunun, olaylara kendi penceresinden bakmayı bırakarak, onların penceresini aralamasının vakti çoktan gelmiştir.
Şiddetin rengi, türü, cinsi, cinsiyeti, dili olmaz, olamaz. Hiçbir canlıya, hele ki yaradılışı ve yapısı gereği başka bir tür karşısında bir takım dezavantajlı özelliklere haiz olan bir canlıya karşı şiddet ne ahlaken ne de hukuken kabul edilemez. Hayvanların fiziksel, psikolojik, ekonomik ve cinsel istismarının cezasızlığı, toplumun adalete olan inancını yerle bir etmekte, insanları neredeyse ihkak-ı hakka teşvik etmektedir. Gerçekten de, doğal yaşama alanlarından oldukça uzakta demir parmaklıklar ardında hayvanat bahçesinde esir tutulan yaban hayvanlarının, mezbahalarda ölüm yoluna itelenirken son çığlıklarını atan büyükbaş hayvanların, insanların cinsel sapkınlıklarının (Parafili) mağduru olan kedilerin, köpeklerin, eşeklerin ve hatta ördeklerin, faytona ya da at arabasına taşıyamayacağı yükle koşulan veya yarışsın diye vahşice kırbaçlanarak eğitilen atların, okyanuslarda olması gerekirken süs havuzlarında insanoğlunun eğlencesi haline getirilmeye çalışılan yunuslar ve balinaların, iyi beslenemedikleri için renkleri beyaza çalan ve kanatları kesilen çiftliklerde hapis tutulan flamingoların, sirklerin müebbet tutsağı olan maymunlar, filler, aslanlar ve kaplanlar ile diğer tüm mağdur hayvanların haklarının hukuki olarak teslimi ve tescili toplumsal bir ihtiyaçtan öte mecburiyet halini almıştır.
Gelinen süreçte, bir insanlık ayıbı olarak yeryüzünde bir çare debelenen, #birkapmama #birkapsu dahi bulması engellenen, atılan, satılan, terk edilen, kulakları kesilen, dişleri sökülen, yavrularından ayırılan, zorla çiftleştirilen, dövüştürülen, güreştirilen, yaralanan, öldürülen, doping yapılan, tecavüze uğrayan ve bunlarla da sınırlı kalmamak kaydı ile insanoğlunun bin bir çeşit zulmüne maruz kalan her bir canlı için daha etkin mücadele edebilmek adına, ben de hayvanlar için mücadelemize hukuki bir yön katmak istiyorum.
Bu doğrultuda, Hayvan Hakları alanında hukuki platformda yıllardır süregelen çalışmalarımızı ve mücadelemizi sessizlerin sesini duyulur hale getirmek ve onları daha görünür kılabilmek adına, insanların hayvanlar üzerindeki üstünlük iddialarından vazgeçmesi talebi ile sizlerle paylaşmak istiyorum. Hayvan Hakları Hukukuna resmi varlık kazandırmak için çıktığım bu engebeli ve sonsuz yolda, adeta bir çocuğun ilk adımı misali kaleme alınan ve hayvanlar için gerçek adaleti sağlama yolunda bir ışık olmasını arzu ettiğim bu kitap ile birlikte sizleri sevgi ile selamlıyorum.
Avukat Yasemin BABAYİĞİT
- Açıklama
- Hayvanlarla ortak hikâyelerimiz, bazılarımızda doğuştan var olan hayvan sevgisi, merhamet ve vicdan ile başlarken, kimilerinde ise zaman içerisinde şekillenmektedir. O hikâyeler ki, eninde sonunda bizlerin hayatlarının merkezini er ya da geç hayvanlar üzerine inşa etme neticesine gebedir. Hayvanları sevmek bir tercih değil, yaşama biçimiyken, hayvanlara ve onların yaşama, beslenme, barınma ve bakılma haklarına saygı göstermek ise hukuki olarak da temellendirilmesi gerekli ahlaki bir zorunluluktur. Bir hayvanın hayatına eli uzanmamış, bir hayvanın başını okşamamış hiçbir birey, dönüşümünü tamamlamamış olmakla birlikte, henüz tam değildir..
Hayvan Haklarını gerçek anlamda savunabilmek için, sadece hayvan sever olmak ya da sadece bilgi sahibi olmak yeterli değildir. Önemli olan, sevgi ile bilgiyi bir araya getirerek Hayvan Hakları konusunda ekran başında değil, sahada mücadele vererek hayvanlara haklarını teslim etmektir. Nitekim, türler ve hakları arasındaki hiyerarşiyi reddeden, her canlının yaşam önünde eşit olarak doğduğuna ve aynı var olma hakkına sahip olduğuna inanan ve farklı dillerde konuştuğumuz hayvan dostlarımız için Hukuki Eşitlik isteyen bizler için Hayvan Hakları, insanlığın mihenk taşıdır.
Hayvanlara karşı işlenen ve cezasız kalan suçların toplum barışı ve güvenliğinin de tehlikede olduğunu açıkça gösterdiği günümüzde, Dünya'yı sadece kendi türü ile özdeştirerek kendisi dışındaki diğer canlıları kayıran ve hatta yok sayan, tüm türlerin doğal denge içerisinde yaşama hakkını göz ardı eden ve çevresinde olan bitene kör, sağır, dilsiz olan insanoğlunun, olaylara kendi penceresinden bakmayı bırakarak, onların penceresini aralamasının vakti çoktan gelmiştir.
Şiddetin rengi, türü, cinsi, cinsiyeti, dili olmaz, olamaz. Hiçbir canlıya, hele ki yaradılışı ve yapısı gereği başka bir tür karşısında bir takım dezavantajlı özelliklere haiz olan bir canlıya karşı şiddet ne ahlaken ne de hukuken kabul edilemez. Hayvanların fiziksel, psikolojik, ekonomik ve cinsel istismarının cezasızlığı, toplumun adalete olan inancını yerle bir etmekte, insanları neredeyse ihkak-ı hakka teşvik etmektedir. Gerçekten de, doğal yaşama alanlarından oldukça uzakta demir parmaklıklar ardında hayvanat bahçesinde esir tutulan yaban hayvanlarının, mezbahalarda ölüm yoluna itelenirken son çığlıklarını atan büyükbaş hayvanların, insanların cinsel sapkınlıklarının (Parafili) mağduru olan kedilerin, köpeklerin, eşeklerin ve hatta ördeklerin, faytona ya da at arabasına taşıyamayacağı yükle koşulan veya yarışsın diye vahşice kırbaçlanarak eğitilen atların, okyanuslarda olması gerekirken süs havuzlarında insanoğlunun eğlencesi haline getirilmeye çalışılan yunuslar ve balinaların, iyi beslenemedikleri için renkleri beyaza çalan ve kanatları kesilen çiftliklerde hapis tutulan flamingoların, sirklerin müebbet tutsağı olan maymunlar, filler, aslanlar ve kaplanlar ile diğer tüm mağdur hayvanların haklarının hukuki olarak teslimi ve tescili toplumsal bir ihtiyaçtan öte mecburiyet halini almıştır.
Gelinen süreçte, bir insanlık ayıbı olarak yeryüzünde bir çare debelenen, #birkapmama #birkapsu dahi bulması engellenen, atılan, satılan, terk edilen, kulakları kesilen, dişleri sökülen, yavrularından ayırılan, zorla çiftleştirilen, dövüştürülen, güreştirilen, yaralanan, öldürülen, doping yapılan, tecavüze uğrayan ve bunlarla da sınırlı kalmamak kaydı ile insanoğlunun bin bir çeşit zulmüne maruz kalan her bir canlı için daha etkin mücadele edebilmek adına, ben de hayvanlar için mücadelemize hukuki bir yön katmak istiyorum.
Bu doğrultuda, Hayvan Hakları alanında hukuki platformda yıllardır süregelen çalışmalarımızı ve mücadelemizi sessizlerin sesini duyulur hale getirmek ve onları daha görünür kılabilmek adına, insanların hayvanlar üzerindeki üstünlük iddialarından vazgeçmesi talebi ile sizlerle paylaşmak istiyorum. Hayvan Hakları Hukukuna resmi varlık kazandırmak için çıktığım bu engebeli ve sonsuz yolda, adeta bir çocuğun ilk adımı misali kaleme alınan ve hayvanlar için gerçek adaleti sağlama yolunda bir ışık olmasını arzu ettiğim bu kitap ile birlikte sizleri sevgi ile selamlıyorum.
Avukat Yasemin BABAYİĞİTStok Kodu:9786257088862Boyut:160-235Sayfa Sayısı:491Basım Yeri:AnkaraBaskı:1Basım Tarihi:2020-08Kapak Türü:KartonKağıt Türü:1.HamurDili:Türkçe
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.