I. Uluslararası İslam Dünyasında Tevhidi Düşünce Şurası

İslam ümmetinin, çok parlak bir geçmişe sahip olduğu aşikardır. Fakat bu gün maalesef, İslam ümmeti tarihinin en sancılı, çalkantılı ve sıkıntılı dönemini yaşamaktadır. Birliği bozulmuş, içtimai yapısı parçalanmış, iktisadi zihniyeti iflas etmiş, siyaseti dibe vurmuş ve ahlaki bozulmada derin bir yozlaşma içine girmiş vaziyettedir. Müslümanların bu zaafını fırsat bilen dahili ve harici düşmanlar bu zelil durumu daha kalıcı hale getirebilmek için birtakım yıkıcı yöntemler geliştirmektedirler. Bunların başında Müslümanların; Kur'an , sünnet, fıkıh ve tarih gibi İslam'ın temel ana kaynaklarıyla olan gönül bağlarını koparmak, kafalarını karıştırmak, zihinlerini bulandırmak, ve sonuç itibariyle inançlarını zaafa uğratarak, İslam'a olan güvenlerini sarsıp yok etmek gelmektedir. Uygulanan bütün yıkıcı yöntemlerin, nihai hedefi ise Müslümanların tarihin öznesi olmaktan çıkararak hayatın tüm alanlarında, kendilerine bağımlı hale getirmektir.
Bu bağımlılaştırıcı yaklaşımlara İslam ilim dünyasından ciddi bir cevabın gelmesi gerekmektedir. Yine aynı zamanda bu yaşananlar, Müslümanları tarihi bir dönüm noktasına getirmiştir. Müslümanlar kararlı bir duruşla İslam medeniyetinin banisi olan Kur'an ve Sünnet temelli tevhidi anlayışa ve Tevhidi Düşünce ilmi yöntem anlayışına sahip çıkmak durumundadırlar. Bu adım, dini olduğu kadar varoluşsal, kültürel, inşa ve ihya edici bir nitelik taşımaktadır.