İkinci Cinsiyet
Liste Fiyatı :
31,90
İndirimli Fiyat :
22,33
Kazancınız :
9,57
9786057685100
540560
https://www.kitapberlin.com/ikinci-cinsiyet
İkinci Cinsiyet
22.33
"Kadın doğulmaz, kadın olunur". Bu meşhur cümle, 1949
tarihli İkinci Cinsiyet'in odak noktasını oluşturur. Simone de
Beauvoir böylece cinsiyet meselesini doğanın alanından çıkarıp
kültürün ve tarihin alanına yerleştirirken, bir anlamda toplumsal
cinsiyet tartışmasını da erkenden başlatmış olur. Bunu yaparken
hem varoluşçuluk, fenomenoloji ve yapısalcı antropoloji gibi
kendi çağdaşı olan düşünceleri hem de Hegel ve Marx gibi
felsefe klasiklerini cinsiyet düzleminde yeniden okur.
Beauvoir'a göre kadın, kendine has bir durum tarafından,
tarih boyunca farklı koşullar altında yeniden üretilen Başkalık
durumu tarafından belirlenmiştir: Kadın ile erkek arasında
eşitsizlik vardır, kadın ikinci cinsiyettir ve hem bireysel hem de
toplumsal bakımdan ezilmiştir. Bu durumun temelinde yatan
öncesiz sonrasız kadınlık efsanesi, ataerkilliğin başlıca
unsurlarındandır. Ataerkillik sadece kadını değil, erkeği de bu
çerçevede üretir ve belirler. Öyleyse kadın ile erkek arasındaki
eşitsiz ilişki kadının veya erkeğin doğasından kaynaklanmaz.
Kadın ve erkek, doğal veya biyolojik belirlenimlerden ziyade
tarihsel ve kültürel birer kurgudur. Öte yandan kadının ezilmişliği
diğer ezilenlerin durumundan farklıdır. Kadınlar, aralarındaki
farkları aşan ve kapsayan kadınlık durumunun bilinciyle hareket
etmezler. Öncesiz sonrasız kadınlık efsanesinin etkisi altında
kadın içkinliğe hapsolmuş, adeta içkinlikle özdeşleşmiştir. Bu
kavramsal çerçeveden hareketle Beauvoir, kadının özgürlüğü, ev
içi emek, annelik, evlilik kurumu, kadın bedeninin tahakküm
altına alınması gibi, feminist düşüncenin güncel meselelerine
dokunan birçok konuyu tartışmaya açar. Son kertede kadın ve erkek kurgularının tarihin diyalektik hareketine tâbi olduğunu ve
bu hareket içinde aşılıp yıkılacağını düşünür. Ama bunun
olmazsa olmazı kadının etkili eylemidir. Kadının ve erkeğin
özgürleşmesi Beauvoir düşüncesinde kadının dünyada
eylemesiyle ve üretmesiyle mümkündür ancak.
1970'lerden beri Türkçe basımı bulunmayan İkinci Cinsiyet'i yeni
çevirisiyle Türkiyeli okura sunuyor, feminizm tartışmalarına
katkıda bulunmasını diliyoruz.
- Açıklama
- "Kadın doğulmaz, kadın olunur". Bu meşhur cümle, 1949 tarihli İkinci Cinsiyet'in odak noktasını oluşturur. Simone de Beauvoir böylece cinsiyet meselesini doğanın alanından çıkarıp kültürün ve tarihin alanına yerleştirirken, bir anlamda toplumsal cinsiyet tartışmasını da erkenden başlatmış olur. Bunu yaparken hem varoluşçuluk, fenomenoloji ve yapısalcı antropoloji gibi kendi çağdaşı olan düşünceleri hem de Hegel ve Marx gibi felsefe klasiklerini cinsiyet düzleminde yeniden okur. Beauvoir'a göre kadın, kendine has bir durum tarafından, tarih boyunca farklı koşullar altında yeniden üretilen Başkalık durumu tarafından belirlenmiştir: Kadın ile erkek arasında eşitsizlik vardır, kadın ikinci cinsiyettir ve hem bireysel hem de toplumsal bakımdan ezilmiştir. Bu durumun temelinde yatan öncesiz sonrasız kadınlık efsanesi, ataerkilliğin başlıca unsurlarındandır. Ataerkillik sadece kadını değil, erkeği de bu çerçevede üretir ve belirler. Öyleyse kadın ile erkek arasındaki eşitsiz ilişki kadının veya erkeğin doğasından kaynaklanmaz. Kadın ve erkek, doğal veya biyolojik belirlenimlerden ziyade tarihsel ve kültürel birer kurgudur. Öte yandan kadının ezilmişliği diğer ezilenlerin durumundan farklıdır. Kadınlar, aralarındaki farkları aşan ve kapsayan kadınlık durumunun bilinciyle hareket etmezler. Öncesiz sonrasız kadınlık efsanesinin etkisi altında kadın içkinliğe hapsolmuş, adeta içkinlikle özdeşleşmiştir. Bu kavramsal çerçeveden hareketle Beauvoir, kadının özgürlüğü, ev içi emek, annelik, evlilik kurumu, kadın bedeninin tahakküm altına alınması gibi, feminist düşüncenin güncel meselelerine dokunan birçok konuyu tartışmaya açar. Son kertede kadın ve erkek kurgularının tarihin diyalektik hareketine tâbi olduğunu ve bu hareket içinde aşılıp yıkılacağını düşünür. Ama bunun olmazsa olmazı kadının etkili eylemidir. Kadının ve erkeğin özgürleşmesi Beauvoir düşüncesinde kadının dünyada eylemesiyle ve üretmesiyle mümkündür ancak. 1970'lerden beri Türkçe basımı bulunmayan İkinci Cinsiyet'i yeni çevirisiyle Türkiyeli okura sunuyor, feminizm tartışmalarına katkıda bulunmasını diliyoruz.Stok Kodu:9786057685100Boyut:165-240-0Sayfa Sayısı:730Basım Yeri:İstanbulBaskı:1Basım Tarihi:2019-12-10Çeviren:Gülnur Acar SavranKapak Türü:KartonKağıt Türü:2.HamurDili:Türkçe
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.