- Anasayfa
- >
- Kitap
- >
- Edebiyat
- >
- Deneme (Yerli)
Kıymet Bilmeyenler Ülkesinde Bir Cumhuriyet Tarihi Gerçeği1886 - 1958 - 2017
Liste Fiyatı :
16,90
İndirimli Fiyat :
11,83
Kazancınız :
5,07
9786052968574
502237
https://www.kitapberlin.com/kiymet-bilmeyenler-ulkesinde-bir-cumhuriyet-tarihi-gercegi
Kıymet Bilmeyenler Ülkesinde Bir Cumhuriyet Tarihi Gerçeği 1886 - 1958 - 2017
11.83
Atatürk bize Batı'nın bizden ileri olduğunu, onları taklit etmek değil, onlardan öğrenmek gerektiğini söylediği hâlde, biz Batı'yı taklit etmeye çalıştık. 'Bizi' geliştirmek yerine Batılı olmaya çalıştık.
Başkası olalım derken, hiçbir şey olamadık.
Yeniliğe, kendimizi kendi millî karakterimiz içerisinde eğiterek, varmanın gerektiğini kavrayamadık. Aile içinde çocuklarımıza örf, âdet, terbiye ve çağdaş eğitim veremediğimiz gibi, okuldaki eğitimde de başarılı olamadık. (s.178) Kendi yaratamayan bir toplum, başkalarının yarattıklarını kullanarak ileriye gidemez. (s.182) Yeni nesillerimizi doğru yolda, çağdaş yolda, eğitemedik.
Aklını kullanan insan yerine, başkasının dediğini yapan,
Düşünen insan yerine, düşünmeden söyleneni uygulayan,
Merak eden yerine, var olanla yetinen,
Yaratan yerine, yaratılmış olanı kullanmakla kalan,
Bilim ile yaşamını yürüten yerine, dogma ile yaşayan,
İnanç yerine hurafelere kanan,
Yolunu kendisi seçebilen yerine, başkalarının yolunda yürüyen,
Dolayısıyla kolay yönetilebilen ve kullanılabilen bir toplum yetiştiriyoruz.
Bu gidişle gittiğimiz yer, çağdaş dünyanın çok daha ilerlemiş olması nedeniyle, geldiğimiz yerden çok daha gerilerde olacak. (s.176)
Ekonomik kalkınmada başarılı olarak kültürlü olmayı beklemek, cehâletin ta kendisidir. Kültür satın alınamaz. Kültür ithal de edilemez. (s.181)
Unutulmamalıdır ki, saygıyı öğrenen, artık bir daha saygısız olamaz.
Çünkü kendine olan saygısı yer etmiştir ve saygısızlığı kendine yediremez, yakıştıramaz. (s.180) Sömürülerle ekilen terör ağacı büyüdü, şimdi kanlı meyvelerini vermeye başladı. Ağacı ekenler, meyveleri kanlı oldu diye dövünüyorlar.
Hiçbir şekliyle kabul edilemeyecek terörü ateşleyenler, kendi hatâlarını görmezlikten geliyorlar. (s.194)
Her şeye rağmen, yakın bir gelecekte, Türk'ün ayranının kabaracağına ve artık başka çare kalmadığını görerek birleşme ve beraber çalışma yoluna girebileceğine inanıyorum. Belki yarın, belki yarından da yakın olacak bu!
Çünkü artık... (s.216)
Başkası olalım derken, hiçbir şey olamadık.
Yeniliğe, kendimizi kendi millî karakterimiz içerisinde eğiterek, varmanın gerektiğini kavrayamadık. Aile içinde çocuklarımıza örf, âdet, terbiye ve çağdaş eğitim veremediğimiz gibi, okuldaki eğitimde de başarılı olamadık. (s.178) Kendi yaratamayan bir toplum, başkalarının yarattıklarını kullanarak ileriye gidemez. (s.182) Yeni nesillerimizi doğru yolda, çağdaş yolda, eğitemedik.
Aklını kullanan insan yerine, başkasının dediğini yapan,
Düşünen insan yerine, düşünmeden söyleneni uygulayan,
Merak eden yerine, var olanla yetinen,
Yaratan yerine, yaratılmış olanı kullanmakla kalan,
Bilim ile yaşamını yürüten yerine, dogma ile yaşayan,
İnanç yerine hurafelere kanan,
Yolunu kendisi seçebilen yerine, başkalarının yolunda yürüyen,
Dolayısıyla kolay yönetilebilen ve kullanılabilen bir toplum yetiştiriyoruz.
Bu gidişle gittiğimiz yer, çağdaş dünyanın çok daha ilerlemiş olması nedeniyle, geldiğimiz yerden çok daha gerilerde olacak. (s.176)
Ekonomik kalkınmada başarılı olarak kültürlü olmayı beklemek, cehâletin ta kendisidir. Kültür satın alınamaz. Kültür ithal de edilemez. (s.181)
Unutulmamalıdır ki, saygıyı öğrenen, artık bir daha saygısız olamaz.
Çünkü kendine olan saygısı yer etmiştir ve saygısızlığı kendine yediremez, yakıştıramaz. (s.180) Sömürülerle ekilen terör ağacı büyüdü, şimdi kanlı meyvelerini vermeye başladı. Ağacı ekenler, meyveleri kanlı oldu diye dövünüyorlar.
Hiçbir şekliyle kabul edilemeyecek terörü ateşleyenler, kendi hatâlarını görmezlikten geliyorlar. (s.194)
Her şeye rağmen, yakın bir gelecekte, Türk'ün ayranının kabaracağına ve artık başka çare kalmadığını görerek birleşme ve beraber çalışma yoluna girebileceğine inanıyorum. Belki yarın, belki yarından da yakın olacak bu!
Çünkü artık... (s.216)
- Açıklama
- Atatürk bize Batı'nın bizden ileri olduğunu, onları taklit etmek değil, onlardan öğrenmek gerektiğini söylediği hâlde, biz Batı'yı taklit etmeye çalıştık. 'Bizi' geliştirmek yerine Batılı olmaya çalıştık.
Başkası olalım derken, hiçbir şey olamadık.
Yeniliğe, kendimizi kendi millî karakterimiz içerisinde eğiterek, varmanın gerektiğini kavrayamadık. Aile içinde çocuklarımıza örf, âdet, terbiye ve çağdaş eğitim veremediğimiz gibi, okuldaki eğitimde de başarılı olamadık. (s.178) Kendi yaratamayan bir toplum, başkalarının yarattıklarını kullanarak ileriye gidemez. (s.182) Yeni nesillerimizi doğru yolda, çağdaş yolda, eğitemedik.
Aklını kullanan insan yerine, başkasının dediğini yapan,
Düşünen insan yerine, düşünmeden söyleneni uygulayan,
Merak eden yerine, var olanla yetinen,
Yaratan yerine, yaratılmış olanı kullanmakla kalan,
Bilim ile yaşamını yürüten yerine, dogma ile yaşayan,
İnanç yerine hurafelere kanan,
Yolunu kendisi seçebilen yerine, başkalarının yolunda yürüyen,
Dolayısıyla kolay yönetilebilen ve kullanılabilen bir toplum yetiştiriyoruz.
Bu gidişle gittiğimiz yer, çağdaş dünyanın çok daha ilerlemiş olması nedeniyle, geldiğimiz yerden çok daha gerilerde olacak. (s.176)
Ekonomik kalkınmada başarılı olarak kültürlü olmayı beklemek, cehâletin ta kendisidir. Kültür satın alınamaz. Kültür ithal de edilemez. (s.181)
Unutulmamalıdır ki, saygıyı öğrenen, artık bir daha saygısız olamaz.
Çünkü kendine olan saygısı yer etmiştir ve saygısızlığı kendine yediremez, yakıştıramaz. (s.180) Sömürülerle ekilen terör ağacı büyüdü, şimdi kanlı meyvelerini vermeye başladı. Ağacı ekenler, meyveleri kanlı oldu diye dövünüyorlar.
Hiçbir şekliyle kabul edilemeyecek terörü ateşleyenler, kendi hatâlarını görmezlikten geliyorlar. (s.194)
Her şeye rağmen, yakın bir gelecekte, Türk'ün ayranının kabaracağına ve artık başka çare kalmadığını görerek birleşme ve beraber çalışma yoluna girebileceğine inanıyorum. Belki yarın, belki yarından da yakın olacak bu!
Çünkü artık... (s.216)Stok Kodu:9786052968574Boyut:130-195Sayfa Sayısı:216Basım Yeri:İstanbulBaskı:1Basım Tarihi:2018-06Kapak Türü:KartonKağıt Türü:2.HamurDili:Türkçe
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.