Fransa'da İlk Daimi Türk ElçisiMoralı Esseyit Ali Efendi (1797-1802)
XVIII. yüzyıl sonu. Etrafı düşmanlarla sarılı, ''Devrim''in yaralarını sarmakla meşgul ''Directorie'' yönetimindeki Fransa' ya ilk Türk daimi elçisi gönderiliyor. Bu Fransa için önemli; çünkü Fransa kamuoyuna, kendine düşan bütün Avrupa monarşilerine karşı ''Sultan''ın desteği gibi algılanıyor. Osmanlı için önemli. İlk kez mühim bir Avrupa merkezine, orada sürekli bilgilenme ile yeni bir yörüngeye oturtmak planlanıyor. III. Selim'in yapmayı düşündüğü reformların bir uygulaması...
İlk Fransa daimi elçimiz Esseyit Ali Efendi işte bu ortamda 15 Mayıs 1797'de Marsilya'ya ayak basar. Marsilya'dan karantina süresine doldurduktan sonra Paris'e hareket eder. Marsilya'dan Paris' e her uğradığı kentte törenlerle karşılanır, törenlerle uğurlanır.' Paris'te yarattığı etki ise inanılmazdır. Başta kadınlar bütün Paris, Esseyit Ali Efendi'nin etkisi altında kalmış ve Osmanlı Elçisi günün deyimiyle ''Paris'in Kralı'' olmuştur. Kadın modası değişmiştir. Paris'in en şık kadınları ya sultan ya odalık kıyafeti içinde elçinin gözüne girebilmek, gittiği eğlence yerleri ve tiyatrolarda yakınında olabilmek için çırpınmaktadırlar. Elçi'nin lütfen kabul ettiği Paris yüksek sosyetesinin ünlü kadınlarının isimleri gazatelerde liste olarak yayınlanmaktadır. Osmanlı Elçisi ''Parisli Aşıkların Başına Bela'' olmuştur. Giderek şereflendireceğini haber verdiği eğlence yerlerinin bilet fiyatları hemen iki misli artar... Ama bu şaşaalı görüntüler bir süre sonra sönecek ve Paris semalarını yeni bir yıldız süsleyecektir: General Bonaparte.
General Bonaperte ve onun bütün dönemlerin en hilekar Dışişleri Bakanı Talleyrand, deneyimsiz Osmanlı Elçisi'nin başına çorap örecek, onu uyuturken Mısır'a asker çıkaracaklardır. Esseyit Ali Efendi Fransa'dan düşmanlık beklememesi şeklindeki raporu ile Bonaparte'ın İskenderiye'ye asker çıkarttığı haberi aynı gün İstanbul'a gelecek ve III. Selim raporun üzerine çıkarttığı haberi aynı gün İstanbul'a gelecek ve III.Selim raporun kızgınlıkla ''Ne eşek herifmiş'' diye yazmaktan kendini alamayacaktır.
Esseyit Ali Efendi'yi sonra, Paris'te 5 yıla yakın eziyetlerle dolu bir yarı mahpusluk daha doğrusu ''siyasi rehinelik'' hayatı bekleyecetir. Savaşın bitmesi ile barış anlaşmasında murahhas olarak ortaya çıkan bir şans ve Talleyrand'ın yeni bir oyunu ile bu şansın da kaybolması... Esseyit Ali Efendi başarısız bir diplomat olarak 1802 Haziran'ında İstanbul'a dönecektir.
Bu ilginç öykü, meslekten bir diplomat olan Maurice Herbette tarafından 1902'de kaleme alınmıştır. Fransız kaynaklarına dayalı titiz, ayrıntılı ve olabildiğince objektif yapıt, pek çok eserde kaynak olarak kullanılmıştır. İşte bugüne kadar Türkçe'ye çevrilmeyen bu kitabı, Esseyit Ali efendi'nin olayları kendi açısından açıklayan ''Sefaretname''sini de dikkate alan kitabın çevirmeni Erol Üyepazarcı'nın hazırladığı 'Sefaretname' sini de dikkate alan kitabın çevirmeni Erol Üyepazarcı'nın hazırladığı açıklayıcı bir Önsözle birlikte okuyuculara sunuyoruz. Bu önsözünde Esseyit Ali Efendi'nin elçilikten sonraki yaşamı ve trajik sonunu da öğrenmek olanağı bulunacaktır.
Durumu: iyi.
214 sayfa.
1997
Çeviren: Erol Üye pazarcı
- Açıklama
XVIII. yüzyıl sonu. Etrafı düşmanlarla sarılı, ''Devrim''in yaralarını sarmakla meşgul ''Directorie'' yönetimindeki Fransa' ya ilk Türk daimi elçisi gönderiliyor. Bu Fransa için önemli; çünkü Fransa kamuoyuna, kendine düşan bütün Avrupa monarşilerine karşı ''Sultan''ın desteği gibi algılanıyor. Osmanlı için önemli. İlk kez mühim bir Avrupa merkezine, orada sürekli bilgilenme ile yeni bir yörüngeye oturtmak planlanıyor. III. Selim'in yapmayı düşündüğü reformların bir uygulaması...
İlk Fransa daimi elçimiz Esseyit Ali Efendi işte bu ortamda 15 Mayıs 1797'de Marsilya'ya ayak basar. Marsilya'dan karantina süresine doldurduktan sonra Paris'e hareket eder. Marsilya'dan Paris' e her uğradığı kentte törenlerle karşılanır, törenlerle uğurlanır.' Paris'te yarattığı etki ise inanılmazdır. Başta kadınlar bütün Paris, Esseyit Ali Efendi'nin etkisi altında kalmış ve Osmanlı Elçisi günün deyimiyle ''Paris'in Kralı'' olmuştur. Kadın modası değişmiştir. Paris'in en şık kadınları ya sultan ya odalık kıyafeti içinde elçinin gözüne girebilmek, gittiği eğlence yerleri ve tiyatrolarda yakınında olabilmek için çırpınmaktadırlar. Elçi'nin lütfen kabul ettiği Paris yüksek sosyetesinin ünlü kadınlarının isimleri gazatelerde liste olarak yayınlanmaktadır. Osmanlı Elçisi ''Parisli Aşıkların Başına Bela'' olmuştur. Giderek şereflendireceğini haber verdiği eğlence yerlerinin bilet fiyatları hemen iki misli artar... Ama bu şaşaalı görüntüler bir süre sonra sönecek ve Paris semalarını yeni bir yıldız süsleyecektir: General Bonaparte.
General Bonaperte ve onun bütün dönemlerin en hilekar Dışişleri Bakanı Talleyrand, deneyimsiz Osmanlı Elçisi'nin başına çorap örecek, onu uyuturken Mısır'a asker çıkaracaklardır. Esseyit Ali Efendi Fransa'dan düşmanlık beklememesi şeklindeki raporu ile Bonaparte'ın İskenderiye'ye asker çıkarttığı haberi aynı gün İstanbul'a gelecek ve III. Selim raporun üzerine çıkarttığı haberi aynı gün İstanbul'a gelecek ve III.Selim raporun kızgınlıkla ''Ne eşek herifmiş'' diye yazmaktan kendini alamayacaktır.
Esseyit Ali Efendi'yi sonra, Paris'te 5 yıla yakın eziyetlerle dolu bir yarı mahpusluk daha doğrusu ''siyasi rehinelik'' hayatı bekleyecetir. Savaşın bitmesi ile barış anlaşmasında murahhas olarak ortaya çıkan bir şans ve Talleyrand'ın yeni bir oyunu ile bu şansın da kaybolması... Esseyit Ali Efendi başarısız bir diplomat olarak 1802 Haziran'ında İstanbul'a dönecektir.
Bu ilginç öykü, meslekten bir diplomat olan Maurice Herbette tarafından 1902'de kaleme alınmıştır. Fransız kaynaklarına dayalı titiz, ayrıntılı ve olabildiğince objektif yapıt, pek çok eserde kaynak olarak kullanılmıştır. İşte bugüne kadar Türkçe'ye çevrilmeyen bu kitabı, Esseyit Ali efendi'nin olayları kendi açısından açıklayan ''Sefaretname''sini de dikkate alan kitabın çevirmeni Erol Üyepazarcı'nın hazırladığı 'Sefaretname' sini de dikkate alan kitabın çevirmeni Erol Üyepazarcı'nın hazırladığı açıklayıcı bir Önsözle birlikte okuyuculara sunuyoruz. Bu önsözünde Esseyit Ali Efendi'nin elçilikten sonraki yaşamı ve trajik sonunu da öğrenmek olanağı bulunacaktır.Durumu: iyi.
214 sayfa.
1997
Çeviren: Erol Üye pazarcı
Stok Kodu:15215511169984
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.