Oyun Duygusu

Modern uygarlıkta, ölmüş kültürlerde, büyük toplumsal oluşumlarda, en küçük kabile ıletişimlerinde, kısacası gelmiş geçmiş bütün dillerde bana yer ayırmamış, benimle ilgili sözcük ve deyimi bulunmayan bir tek dile rastlayamazsınız! Bunu, bensiz bir hayat olamayacağının bütün insan toplulukları tarafından onaylanması olarak düşünebilirsiniz! Evrenin oluş mantığında da varım. Evrenin sürekli büyüme halinde olması bunun kanıtlarından yalnız biridir. Yaşamın en az nefes kadar hayati bir unsuruyum. İnsanın nefes alıp vererek canlı kalabildiğı halde bunu unutarak yaşaması gibi, varlığımdan zaman zaman habersiz yaşaması da anlaşılabilir bir durumdur. İnsanlar, Mezopotamya'da, Mısır'da, Antik Yunan'da benim varlığımı ve neden olduğu mucizeleri gördüler. Beni fark ettikleri zaman binlerce insan toplanıp 'theatron' binaları, alanları yaptılar. Bu fark edişi doğduğum zamanlar olarak bılmeye başladılar. Benim aracılığımla önce kendilerini ve sonra da dünyayı anlamaya başladılar Bu kitap, oyun duygusu güçlü olanlar için olduğu kadar güçlü olmayanlar için de önemli görünüyor bana. Oyun duygusu güçlü olanlar zaten hemen kulak kabartacaklardır kitapta söylenenlere. Oyun duygusu güçlü olmayan ya da güçlü olmadığını düşünenlerin kitabı okuduklarında, durumu kavrayıp bilince çıkaracaklarını, dünyaya şaşırmış bir gözle bakacaklarını, hiçbir zaman bu kürenin merkezi olmadıklarını anlayacaklarını, daha az yalan söyleyeceklerini, daha az haksızlık yapacaklarını, daha çok gülüp güldüreceklerini ve daha çok sevinç duyacaklarını iddia edebılirim.