Para ve Kapitalizm

Para olgusu, genel geçer iktisat ya da Marksizmi iktisada indirgeyenler açısından hep nesnel yönü ile analiz edilir. Para, ilişkide bulunduğu meta ve emekle birlikte sermaye birikimini olanaklı kıldığı ölçüde, özne ve nesne olma hallerini de açığa çıkarır. Nesnelleştirmeyi gerçekleştiren özneyi işaret ettiğimizde, farklı işlevleri üstlenen kapitalistlerle yüzleşmiş oluruz. Özneyi belirleme, bizleri nesnelleştiren süreci deşifre etmenin bir aşaması iken, bu aşama ayni zamanda alternatif özne oluşumlarını da açığa çıkarmak için gerekli ve hatta zorunludur. Alternatif her çözümlemenin mutlaka ama mutlaka nesnel olanı yakaladığı anda, ondaki öznel konumları da açığa çıkarması gerekir. Özne-yapı yönelimli egemenlik sürecin zorunlu uğrakları olan emek-meta ve para ayni zamanda egemen olanın etkin olduğu alanlardır. Bu alanların her birini anlama süreci, ayni zamanda alternatif öznelerin oluşturulma sürecinin önünü açar. Geleneksel tek yönlü ve doğrusal nedensellik, bu anlamda doğruları işaret etse bile, yetersiz ve eksik kalıyor. Sadece anlamak/açıklamak için değil, dönüştürmek-değiştirmek için de yetersiz kalıyor. Kapitalizmi tanımlayan tekil değişkenler ile bu değişkenlerin tekil olarak sermaye ya da kapitalizmle olan ilişkisi tek yönlü ve doğrusal bir ilişki içinde anlaşılamaz. Kapitalizmin var oluşu için gerekli olan her öğe, kendi nesnel/öznel var oluşu ile kapitalizmin genel var oluşu dolayında ancak analiz edilebilir.