- Anasayfa
- >
- Kitap
- >
- Edebiyat
- >
- Roman (Yerli)
Sevgili Arsız Ölüm
1957 yılında Kayserinin Bünyan kasabasına bağlı Karacefenkköyünde doğdum. Yürümeyi öğrenir öğrenmez okula başladım.Okul, evimizin erkek odasıydı. Sedirlerin altında cinlerle oynaşırkenokumayı, yazmayı öğrendim. Karacefenkte sedirlerin altında cinlerve periler yaşardı. Çocukluğum onların arasında geçti. Gizlice onlarınderneğine girdim. Evlerini gezdim. Düğünlerine gittim. Dillerini,gündüz ve gece oyunlarını öğrendim. Babam İstanbulda çalışırdı.Annemin yüreği yaralı, garip bir kadın olduğunu kim söyledi banaşimdi unuttum. Okuyup yazar, dikiş diker, iğne yapar, Kürtçe ve Arapçabilirdi. Köye gelen çingenelere adını duymadığım yerleri, insanlarısorardı.Onun geçmişini aranıp durması çocukluğuma bulaşan ilkacıydı. Babam İstanbuldan torba dolusu parayla döner, köyü başınatoplardı. Evimiz tuhaf aletlerle doluydu. Ne işe yaradığını anlamadığımbüyülü demirler. Zemberekli saat, radyo, gramofon, mavi kocamanbir yolcu otobüsü, patos, tulumba, kamyon ve traktör.1966 yılındaİstanbula geldim. Çocukluğum keskin bir acıyla ikiye bölündü sanki.Gerçekleşmeyen düşler, aralarında doğup büyüdüğüm insanlarıparamparça etti. Babam hızla işçileşti ve giderek işsiz kaldı. İki ağbimve kardeşim inşaatlarda işe girdi. Yedi kardeşin arasından titrek birgölge gibi sıyrılıp liseyi bitirdim. Korku ve yalnızlığın içinden okulagitmenin bedelini ödedim. İnanılmaz savrulmalar, inkâr ve baskının binçeşidi. Kente ayak uydurabilmek için boğuşup durdum. Her yanım yarabere içinde kaldı. Boğuşurken birlikte doğup büyüdüğüm insanlardanayrı düştüm. Ama kendi öz değerlerimi, dilimi ve o insanların durulmazbir coşkuyla bana taşıdıkları sevgiyi koruyabilmek için direndim.Elinizdeki roman bu direnişim için aralarında büyüdüğüm insanlarınbana armağanıdır. Keşke onu daha soluk soluğa, daha parçalanmış birteknikle, daha erken yazabilseydim.
- Açıklama
1957 yılında Kayserinin Bünyan kasabasına bağlı Karacefenkköyünde doğdum. Yürümeyi öğrenir öğrenmez okula başladım.Okul, evimizin erkek odasıydı. Sedirlerin altında cinlerle oynaşırkenokumayı, yazmayı öğrendim. Karacefenkte sedirlerin altında cinlerve periler yaşardı. Çocukluğum onların arasında geçti. Gizlice onlarınderneğine girdim. Evlerini gezdim. Düğünlerine gittim. Dillerini,gündüz ve gece oyunlarını öğrendim. Babam İstanbulda çalışırdı.Annemin yüreği yaralı, garip bir kadın olduğunu kim söyledi banaşimdi unuttum. Okuyup yazar, dikiş diker, iğne yapar, Kürtçe ve Arapçabilirdi. Köye gelen çingenelere adını duymadığım yerleri, insanlarısorardı.Onun geçmişini aranıp durması çocukluğuma bulaşan ilkacıydı. Babam İstanbuldan torba dolusu parayla döner, köyü başınatoplardı. Evimiz tuhaf aletlerle doluydu. Ne işe yaradığını anlamadığımbüyülü demirler. Zemberekli saat, radyo, gramofon, mavi kocamanbir yolcu otobüsü, patos, tulumba, kamyon ve traktör.1966 yılındaİstanbula geldim. Çocukluğum keskin bir acıyla ikiye bölündü sanki.Gerçekleşmeyen düşler, aralarında doğup büyüdüğüm insanlarıparamparça etti. Babam hızla işçileşti ve giderek işsiz kaldı. İki ağbimve kardeşim inşaatlarda işe girdi. Yedi kardeşin arasından titrek birgölge gibi sıyrılıp liseyi bitirdim. Korku ve yalnızlığın içinden okulagitmenin bedelini ödedim. İnanılmaz savrulmalar, inkâr ve baskının binçeşidi. Kente ayak uydurabilmek için boğuşup durdum. Her yanım yarabere içinde kaldı. Boğuşurken birlikte doğup büyüdüğüm insanlardanayrı düştüm. Ama kendi öz değerlerimi, dilimi ve o insanların durulmazbir coşkuyla bana taşıdıkları sevgiyi koruyabilmek için direndim.Elinizdeki roman bu direnişim için aralarında büyüdüğüm insanlarınbana armağanıdır. Keşke onu daha soluk soluğa, daha parçalanmış birteknikle, daha erken yazabilseydim.
Stok Kodu:9789750511295Baskı:5Basım Tarihi:2016-01Kağıt Türü:2.Hamur
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.