Şeytan Uçurtması (Şiir)

Ilk kitabi Küf'le, genç kusak sairlerini yakindan izleyenlerin çok da umutlu olmayan 'özgün bir ses' arayislarina doyurucu bir karsilik vermisti Ali Hikmet. O 'ses'in pesinde epeyi yol kat etmis. Simdi Seytan Uçurtmasi ile imge dünyasini zenginlestirmis, siirinin gövdesini daha da saglamlastirmis olarak çikiyor okurun karsisina. Siirimizin güzergahini iyi taniyor Ali Hikmet. Gönül bagi kurdugu sairler var; onlari onur konugu olarak agirladigi dizeleriyle, bize kendisinin de o güzergah üzerinde yer aldigina iliskin isaretler veriyor. Çocuklugun, yalnizligin ve yagmurun içine isledigi dizeleriyle adeta iç-Odysseia'da kendi izini kovaliyor. bu iste bir gözyasi gibi yazmak birakmak, birakilmak bir gözyasi gibi bazi evlerin bazi odalarinda her zaman mum isiklarina dalmak elinde bir kalem, önünde beyaz, kirli beyaz bir yalnizlikla basbasa kalmak buydu iste hepimizin yagmurla sevindigi yagmurla kalbimizi var sayarak... diyen sesin pesine takiliyoruz; Seytan Uçurtmasi'nin sakin bir aci ve pes perdeden bir hüzünle süzüldügü ufukta, Ali Hikmet'in çizgileri artik iyiden iyiye belirlenen sair siluetini seçiyor, taniyoruz. FÜSUN AKATLI