Sepetim (0) Toplam: 0,00
%30
Şiirin Ortak Paydası-2 Mehmet Yalçın

Şiirin Ortak Paydası-2; Kuram ve ÇözümlemelerKuram ve Çözümlemeler

Liste Fiyatı : 7,71
İndirimli Fiyat : 5,40
Kazancınız : 2,31
9786055717162
398101
Şiirin Ortak Paydası-2; Kuram ve Çözümlemeler
Şiirin Ortak Paydası-2; Kuram ve Çözümlemeler Kuram ve Çözümlemeler
5.40
Yaşamı canlı tutması gereken "işlevler" ile onları yerine getiren "kişi¬ler" arasındaki ayrım üstünde özellikle durmak istiyorum. Çünkü bu ayrımın söz konusu olduğu yerde, şiiri canlı tu¬tacak ya da yozlaştıracak duyarlı bir sı¬nır var bence. Önce ozanlık ile okurluk işlevini ele alalım. Kültürel gelişmişlik düzeyi bir yana, şiir yazma yetisi ile şiirden tadalma duyarlılığı (Buna beğeni diyorlar) birbirini ne zorunlu kı¬lan, ne de engelleyen, ama karşılıklı olarak bütünleyen iki ayrı ruh durumunu belirler. Nitekim şiirsever bir toplu¬mun yalnızca ozanlardan ya da yalnızca şiir okurlarından oluşması diye bir şey düşünülemez. Böyle bir toplum ne yara¬tıcı olurdu, ne de ilginç... Tıpkı sinemasever bir toplumun yalnızca sinema yönetmenlerinden oluşmasına gerek bu¬lunmadığı gibi. Her şiir okurunun ozan¬lığa yeltendiği ya da ozanların kendilerinden başka şiir okuru bulamadığı bir toplum ne kadar komik olurdu değil mi? İşte "duyarlı sınır" dediğim ve ozanlık ile okurluğu birbirinden ayıran o çizgi, böyle bir komikliğe geçit verebilir. Şiirin üretimi ile incelenmesi de ay¬nı biçimde, birbirinden değişik iki işle¬vi ve iki ruh durumunu belirler: Biri ötekini ne dışlar, ne de zorunlu olarak içerir; birbirini bütünlerler. Buraya bir şey eklemek istiyorum: Okur-ozan ilişkisi bir tür pazarlama gibidir ama bura¬da bir nitelik arayışı söz konusudur, bir tür denetim söz konusudur. Bu anlamda bir işlevin kendi içindeki niteliği ayrıca tartışmaya açıktır.(s.168)
  • Açıklama
    • Yaşamı canlı tutması gereken "işlevler" ile onları yerine getiren "kişi¬ler" arasındaki ayrım üstünde özellikle durmak istiyorum. Çünkü bu ayrımın söz konusu olduğu yerde, şiiri canlı tu¬tacak ya da yozlaştıracak duyarlı bir sı¬nır var bence. Önce ozanlık ile okurluk işlevini ele alalım. Kültürel gelişmişlik düzeyi bir yana, şiir yazma yetisi ile şiirden tadalma duyarlılığı (Buna beğeni diyorlar) birbirini ne zorunlu kı¬lan, ne de engelleyen, ama karşılıklı olarak bütünleyen iki ayrı ruh durumunu belirler. Nitekim şiirsever bir toplu¬mun yalnızca ozanlardan ya da yalnızca şiir okurlarından oluşması diye bir şey düşünülemez. Böyle bir toplum ne yara¬tıcı olurdu, ne de ilginç... Tıpkı sinemasever bir toplumun yalnızca sinema yönetmenlerinden oluşmasına gerek bu¬lunmadığı gibi. Her şiir okurunun ozan¬lığa yeltendiği ya da ozanların kendilerinden başka şiir okuru bulamadığı bir toplum ne kadar komik olurdu değil mi? İşte "duyarlı sınır" dediğim ve ozanlık ile okurluğu birbirinden ayıran o çizgi, böyle bir komikliğe geçit verebilir. Şiirin üretimi ile incelenmesi de ay¬nı biçimde, birbirinden değişik iki işle¬vi ve iki ruh durumunu belirler: Biri ötekini ne dışlar, ne de zorunlu olarak içerir; birbirini bütünlerler. Buraya bir şey eklemek istiyorum: Okur-ozan ilişkisi bir tür pazarlama gibidir ama bura¬da bir nitelik arayışı söz konusudur, bir tür denetim söz konusudur. Bu anlamda bir işlevin kendi içindeki niteliği ayrıca tartışmaya açıktır.(s.168)
      Stok Kodu
      :
      9786055717162
      Boyut
      :
      135-215-0
      Sayfa Sayısı
      :
      440
      Basım Yeri
      :
      İstanbul
      Baskı
      :
      1
      Basım Tarihi
      :
      2010-11-30
      Kapak Türü
      :
      Karton
      Kağıt Türü
      :
      2.Hamur
      Dili
      :
      Türkçe
  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat