Sepetim (0) Toplam: 0,00
%30
Şirketler Hukuku Pratik Çalışmaları Ticaret Hukuku Uygulama Serisi II

Şirketler Hukuku Pratik Çalışmaları Ticaret Hukuku Uygulama Serisi II

Liste Fiyatı : 19,24
İndirimli Fiyat : 13,47
Kazancınız : 5,77
9786257088138
9256149
Şirketler Hukuku Pratik Çalışmaları Ticaret Hukuku Uygulama Serisi II
Şirketler Hukuku Pratik Çalışmaları Ticaret Hukuku Uygulama Serisi II
13.47
"Şirketler Hukuku Pratik Çalışmaları" başlıklı bu çalışmamız "Ticaret Hukuku Uygulama Serisi" isimli yayın dizisinin ikinci kitabı olarak huzurlarınızda. Serinin diğer iki çalışması "Ticari İşletme Hukuku Pratik Çalışmaları" ve "Kıymetli Evrak Hukuku Pratik Çalışmaları" Kitaplarından müteşekkildir. Diğer kitaplar gibi bu çalışmada da yer alan uygulamalar büyük ölçüde Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde verdiğimiz derslerin sınavlarında sorulan soru ve bunların cevap anahtarlarından oluşmaktadır. Şirketler hukuku hiç şüphesiz ki genel hukuk teorisi içerisinde son derece teknik bir alan olmakla birlikte, kendi düzenleme çerçevesi açısından da oldukça kapsamlı bir hukuk alt-evrenini meydana getirmektedir. Bu evrenin çekirdeğinde sözleşme, hükmi şahsiyet ve adi ortaklık vardır. Ticaret şirketleri bu evrenin galaksileri mahiyetinde iken ortaklar, şirket organları, şirket alacaklıları, devlet adına denetim yetkisini kullanan kurumlar, aleniyet ve şeffaflığa ilişkin kuruluşlar, paydaşlar ve şirketler hukukuna ilişkin diğer unsurlar bu galaksilerin içinde ve dışında muazzam bir etkileşim ağı oluşturan kozmik yapı taşları hükmündedirler. Bu evrenin belli bir düzen içerisinde işlemesi elzemdir. İşte hukukçu bu evrende gezinip bir gökbilimci hassasiyeti ile bütün bu düzen ve müesseselerin işleyişini kavramak, sorgulamak ve sorunlarını tespit etmek gibi zorlu bir meydan okumayla karşı karşıyadır. Çalışmamız hukuk öğrencisine meslek icrasında karşılaşacağı bu sorunsalların çözümüne ilişkin eğitsel bir simülasyon sunma amacındadır. Çalışmamız beş ayrı bölümden müteşekkildir. Birinci bölümde çözümlü pratik çalışmalara yer verilmiştir. İkinci bölümde çözümü okuyuculara bırakılmış uygulamalar yer almaktadır. Üçüncü bölümde Yargıtay kararları verilmiş ve bu kararlar kısaca değerlendirilmiştir. Çalışmamızın sonraki bölümünde klasik sorular ve cevapları yer almaktadır. Son bölümde ise çoktan seçmeli sorulara ve cevap anahtarlarına yer verilmiştir. Belirtmek isteriz ki başta hukuk fakülteleri olmak üzere lisans programlarında öğrencilerin çoktan seçmeli soru metoduyla sınava tabi tutulmasını doğru bulmamaktayız. Bu bağlamda muhakeme yeteneğini ölçen ve ifade yeteneğini geliştiren uygulamalı çalışma ve sınavlar kanaatimizce en uygun soru türü olacaktır. Buna rağmen, özellikle hukuk eğitimi sonrasında tabi olunan merkezi sınavlara hazırlık için faydalı olabileceği düşüncesiyle çoktan seçmeli soru kategorilerine de yer vermeyi gerekli gördük. Mehaz niteliğindeki İsviçre ‘deki "Haksız Rekabete Karşı Federal Kanun" gibi ayrı ve bağımsız bir kanun ile düzenlenmesi gerekmektedir. 1533 maddeden oluşan 6102 Sayılı TTK'nun en uzun maddesini oluşturan ve sadece uygulamada en s ık rastlanılan haksız rekabet hallerinin başlıcalarını örnek veren m.55 hükmü bile dikkate alındığında bu sonuca ulaşmak kaçınılmazdır. Kaldı ki düzenleme sadece ticari alandaki haksız rekabeti değil ,tüm haksız rekabet eylemlerini kapsamaktadır. Bu nedenle haksız rekabet kavramı klasik ticaret hukukunun kapsamı dışına taşmıştır. Akademik hayata girdiğim ilk yıllardan beri haksız rekabet hukuku hep ilgimi çekmişti. Uzun yıllar ve çok yoğun bir şekilde yaptığım bilirkişilik görevi sırasında karşılaştığım birbirinden ilginç uyuşmazlıklar bu ilgimin çoğalarak artmasına neden olmuştur. Hazırladığım her raporun yüksek mahkeme aşamasını ilgiyle ve heyecanla takip etmekten hiç vazgeçmedim. Bunlardan biri elinizdeki bu monografik eserin ortaya çıkmasında önemli bir rol oynamaktadır. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK)'nun bankalara el koyduğu dönemde bir bankanın yaptığı reklam, konunun Türkiye'de ne denli az bilindiği gerçeğini ortaya çıkarmıştı. Reklamda sabah uyanan iki kişinin hikayesi dış sesle anlatılıyordu. İlk uyanan kişi günlük kişisel bakımını yapıp özenle kıyafetlerini giyip İsveç'de üretilen sağlamlığı ile bilinen bir araca biniyor ve bütün trafik kurallarına uyarak işine gidiyordu. İkinci kişi ise zil çaldıktan çok sonra telaş içerisinde kalkıp doğru dürüst hazırlanmadan Güney Kore'de üretilen bir araca biniyor, hiçbir trafik kuralına uymadan işe giderken trafik polisinin aracına çarpıyor. İlk şahsı kendisi ile özdeştiren banka ise reklamın sonunda tercihlerine dikkat etmenin önemi ve yanlış tercihin mağduriyetlere yol açacağı vurgusunu yapıyordu. Bu reklamın haksız rekabete yol açtığı Güney Kore'deki firmanın uyarısı ile Türkiye'de gündeme gelmişti. Daha sonra toplum tarafından çok sevilen (kısa bir süre sonra da vefat eden) bir iş adamı olan davalı bankanın sahibinin kredi kart sahiplerine çekilişle büyük miktarda davacı şirket araçlarını hediye vermesi ile konu kapanmıştı. Burada asıl ilginç olan husus Türkiye'deki yetkililerin bu reklamdan rahatsız olmamaları idi. Nitekim uygulamanın içine daha fazla girdiğim süreçte de bu durumun özellikle reklam ajansları tarafından çok ihmal edildiği ve şirket üst düzey yetkililerinin ise bu konularda son derece dikkatsız davrandıklarını açık bir şekilde gözlemledim. Bir diğer ilginç olayda da tek satıcılık ilişkisi devam ederken aralarındaki sorunu bahane ederek gazetelere büyük ilanlar vererek belli bir modelin iadesini alacaklarını -ana firmadan habersiz-belirten tek satıcının eyleminin haksız rekabete yol açtığının Yüksek Mahkeme tarafından benimsenmesidir ( Olayın tam metni ve değerlendirilmesi için bkz. PEKDİNÇER, Tamer; Haksız Rekabet ve Marka Hukukuna İlişkin Bilirkişi Raporları ve Mütalaalar I, İstanbul 2015,s.87-108).
  • Açıklama
    • "Şirketler Hukuku Pratik Çalışmaları" başlıklı bu çalışmamız "Ticaret Hukuku Uygulama Serisi" isimli yayın dizisinin ikinci kitabı olarak huzurlarınızda. Serinin diğer iki çalışması "Ticari İşletme Hukuku Pratik Çalışmaları" ve "Kıymetli Evrak Hukuku Pratik Çalışmaları" Kitaplarından müteşekkildir. Diğer kitaplar gibi bu çalışmada da yer alan uygulamalar büyük ölçüde Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde verdiğimiz derslerin sınavlarında sorulan soru ve bunların cevap anahtarlarından oluşmaktadır. Şirketler hukuku hiç şüphesiz ki genel hukuk teorisi içerisinde son derece teknik bir alan olmakla birlikte, kendi düzenleme çerçevesi açısından da oldukça kapsamlı bir hukuk alt-evrenini meydana getirmektedir. Bu evrenin çekirdeğinde sözleşme, hükmi şahsiyet ve adi ortaklık vardır. Ticaret şirketleri bu evrenin galaksileri mahiyetinde iken ortaklar, şirket organları, şirket alacaklıları, devlet adına denetim yetkisini kullanan kurumlar, aleniyet ve şeffaflığa ilişkin kuruluşlar, paydaşlar ve şirketler hukukuna ilişkin diğer unsurlar bu galaksilerin içinde ve dışında muazzam bir etkileşim ağı oluşturan kozmik yapı taşları hükmündedirler. Bu evrenin belli bir düzen içerisinde işlemesi elzemdir. İşte hukukçu bu evrende gezinip bir gökbilimci hassasiyeti ile bütün bu düzen ve müesseselerin işleyişini kavramak, sorgulamak ve sorunlarını tespit etmek gibi zorlu bir meydan okumayla karşı karşıyadır. Çalışmamız hukuk öğrencisine meslek icrasında karşılaşacağı bu sorunsalların çözümüne ilişkin eğitsel bir simülasyon sunma amacındadır. Çalışmamız beş ayrı bölümden müteşekkildir. Birinci bölümde çözümlü pratik çalışmalara yer verilmiştir. İkinci bölümde çözümü okuyuculara bırakılmış uygulamalar yer almaktadır. Üçüncü bölümde Yargıtay kararları verilmiş ve bu kararlar kısaca değerlendirilmiştir. Çalışmamızın sonraki bölümünde klasik sorular ve cevapları yer almaktadır. Son bölümde ise çoktan seçmeli sorulara ve cevap anahtarlarına yer verilmiştir. Belirtmek isteriz ki başta hukuk fakülteleri olmak üzere lisans programlarında öğrencilerin çoktan seçmeli soru metoduyla sınava tabi tutulmasını doğru bulmamaktayız. Bu bağlamda muhakeme yeteneğini ölçen ve ifade yeteneğini geliştiren uygulamalı çalışma ve sınavlar kanaatimizce en uygun soru türü olacaktır. Buna rağmen, özellikle hukuk eğitimi sonrasında tabi olunan merkezi sınavlara hazırlık için faydalı olabileceği düşüncesiyle çoktan seçmeli soru kategorilerine de yer vermeyi gerekli gördük. Mehaz niteliğindeki İsviçre ‘deki "Haksız Rekabete Karşı Federal Kanun" gibi ayrı ve bağımsız bir kanun ile düzenlenmesi gerekmektedir. 1533 maddeden oluşan 6102 Sayılı TTK'nun en uzun maddesini oluşturan ve sadece uygulamada en s ık rastlanılan haksız rekabet hallerinin başlıcalarını örnek veren m.55 hükmü bile dikkate alındığında bu sonuca ulaşmak kaçınılmazdır. Kaldı ki düzenleme sadece ticari alandaki haksız rekabeti değil ,tüm haksız rekabet eylemlerini kapsamaktadır. Bu nedenle haksız rekabet kavramı klasik ticaret hukukunun kapsamı dışına taşmıştır. Akademik hayata girdiğim ilk yıllardan beri haksız rekabet hukuku hep ilgimi çekmişti. Uzun yıllar ve çok yoğun bir şekilde yaptığım bilirkişilik görevi sırasında karşılaştığım birbirinden ilginç uyuşmazlıklar bu ilgimin çoğalarak artmasına neden olmuştur. Hazırladığım her raporun yüksek mahkeme aşamasını ilgiyle ve heyecanla takip etmekten hiç vazgeçmedim. Bunlardan biri elinizdeki bu monografik eserin ortaya çıkmasında önemli bir rol oynamaktadır. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK)'nun bankalara el koyduğu dönemde bir bankanın yaptığı reklam, konunun Türkiye'de ne denli az bilindiği gerçeğini ortaya çıkarmıştı. Reklamda sabah uyanan iki kişinin hikayesi dış sesle anlatılıyordu. İlk uyanan kişi günlük kişisel bakımını yapıp özenle kıyafetlerini giyip İsveç'de üretilen sağlamlığı ile bilinen bir araca biniyor ve bütün trafik kurallarına uyarak işine gidiyordu. İkinci kişi ise zil çaldıktan çok sonra telaş içerisinde kalkıp doğru dürüst hazırlanmadan Güney Kore'de üretilen bir araca biniyor, hiçbir trafik kuralına uymadan işe giderken trafik polisinin aracına çarpıyor. İlk şahsı kendisi ile özdeştiren banka ise reklamın sonunda tercihlerine dikkat etmenin önemi ve yanlış tercihin mağduriyetlere yol açacağı vurgusunu yapıyordu. Bu reklamın haksız rekabete yol açtığı Güney Kore'deki firmanın uyarısı ile Türkiye'de gündeme gelmişti. Daha sonra toplum tarafından çok sevilen (kısa bir süre sonra da vefat eden) bir iş adamı olan davalı bankanın sahibinin kredi kart sahiplerine çekilişle büyük miktarda davacı şirket araçlarını hediye vermesi ile konu kapanmıştı. Burada asıl ilginç olan husus Türkiye'deki yetkililerin bu reklamdan rahatsız olmamaları idi. Nitekim uygulamanın içine daha fazla girdiğim süreçte de bu durumun özellikle reklam ajansları tarafından çok ihmal edildiği ve şirket üst düzey yetkililerinin ise bu konularda son derece dikkatsız davrandıklarını açık bir şekilde gözlemledim. Bir diğer ilginç olayda da tek satıcılık ilişkisi devam ederken aralarındaki sorunu bahane ederek gazetelere büyük ilanlar vererek belli bir modelin iadesini alacaklarını -ana firmadan habersiz-belirten tek satıcının eyleminin haksız rekabete yol açtığının Yüksek Mahkeme tarafından benimsenmesidir ( Olayın tam metni ve değerlendirilmesi için bkz. PEKDİNÇER, Tamer; Haksız Rekabet ve Marka Hukukuna İlişkin Bilirkişi Raporları ve Mütalaalar I, İstanbul 2015,s.87-108).
      Stok Kodu
      :
      9786257088138
      Boyut
      :
      160-235-0
      Sayfa Sayısı
      :
      351
      Basım Yeri
      :
      Ankara
      Baskı
      :
      2
      Basım Tarihi
      :
      2020-04-30
      Kapak Türü
      :
      Karton
      Kağıt Türü
      :
      1.Hamur
      Dili
      :
      Türkçe
  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat