9786058212879
9268013
https://www.kitapberlin.com/tasavvuf-7
Tasavvuf
5.53
'Kim Allah'a ulaşmayı dilerse, bilsin ki Allah'ın tayin ettiği zaman elbette gelecektir. O her şeyi işiten, her şeyi bilendir. Kim cihad ederse, bu cihadı ancak kendi nefsi için yapmış olur. Çünkü Allah'ın hiç kimseye ihtiyacı yoktur. İman edip salih ameller işleyenlerin günahlarını mutlaka örteriz ve onları güzel amellerine karşılık olarak daha güzelleriyle ödüllendiririz.'
(Ankebut:5-7)
Allah mutluluğun tek kaynağı ve tek sahibidir. Mutlu olmak isteyen mutluluğun kaynağına yönelmelidir. Mutlu olamayanlar mutluluğu olduğu yerin dışında arayanlardır. Mutluluk Allah ile olmaktadır.
Bütün kâinat insan için yaratılmıştır. İnsan ise Allah için yaratılmıştır. İnsan eşrefi mahlûkattır. Allah insanı sadece ve sadece mutlu olması için yaratmıştır. İnsanın mutlu olması Allah'a dost olmasına bağlıdır.
İnsan Allah'a dost olmak için yaratılmıştır. İnsan ruh, fizik beden, nefs, akıl ve iradeden oluşmaktadır. Allah'a dost olmak için ruh, fizik vücut, nefs ve iradenin Allah'a teslim edilmesi gerekmektedir.
Allah ile insan arasında dört tane yedili basamaktan oluşan yirmi sekiz basamaklık bir dostluk merdiveni vardır. Bu basamaklar yedi safhada geçilir ve dört teslime ulaşılır.
Birinci yedili basamağın birincisinde olayları yaşarız. İkincisinde olayları değerlendirir ve üçüncüsünde Allah'a yönelerek Allah'a ulaşmayı dileriz. Birinci safha Allah'a ulaşmayı dilemektir ve her şey bu dilekle başlar. Dördüncüsünde Allah Rahim esmasıyla tecelli eder. Beşincide gözlerimizdeki ve görme hassamızdaki engeller, altıncısında kulaklarımızdaki ve işitme hassamızdaki engeller, yedincisinde de kalbimizdeki idrak etmemize mani olan engeller kalkar.
İkinci yedili basamağa geldiğimizde sekizinci basamakta Allah kalbimize ulaşır. Dokuzuncuda kalbimiz Allah'a döner. Onuncuda göğsümüze manevi bir yol açılır. On birincide Allahı zikrederiz ve kalbimize rahmet nuru girer. On ikincide kalbimize yüzde iki rahmet girmesiyle huşuya ulaşırız. On üçüncüde mürşidimizi hacet namazı kılarak Allah'tan sorarız. On dördüncü de tövbe eder ve mürşidimize tabi oluruz. Burası ikinci safhadır. Yedi nimet alırız. Başımıza sultani bir ruh gönderilir, kalbimize iman yazılır, nefs tezkiyesine başlarız, ruhumuz Allah'a doğru yola çıkar. Fizik vücudumuz ve irademiz kuvvetlendirilir.
Üçüncü yedili basamakta nefis tezkiyesi yapar ve ruhumuzu Allah'a teslim ederiz. On beşinci basamak nefsi emmarede nefsimizin karanlıklarının yüzde yedisi Allah'ın zikri vasıtasıyla temizlenir ve ruhumuz birinci kata yükselir. On altıncısı levvamede yüzde yedi tezkiye ile ruhumuz ikinci kata ulaşır. On yedincisi mülhemede yüzde yedi nurlanmayla ruhumuz üçüncü kattadır. On sekizincisi mutmainnede yüzde yedi temizlenmeyle ruhumuz dördüncü kata yükselir. On dokuzuncusu radiyede yüzde yedi aydınlanmayla ruhumuz beşinci kattadır. Yirmincisi mardiyede yüzde yedi nur ilavesiyle ruhumuz altıncı kata ulaşır. Yirmi birincisi tezkiyede yüzde yedi daha nurlanma ruhumuzu yedinci kata çıkarır. Yedinci katta indi ilahiye ulaşan ruhumuz buradan Allah'a yükselir ve teslim olur. Burası üçüncü safha ve birinci teslimdir.
Dördüncü yedili basamakta nefis tasfiyesi yapar ve geriye kalan teslimlerimizi tamamlarız. Yirmi ikinci basamakta yüzde on oranında nefsimizi tasfiye eder ve fena makamına ulaşırız. Yirmi üçüncüde yüzde on nur daha nurlanmayla beka makamına geliriz. Yirmi dördüncüde yüzde on daha nurlanmaya zühd makamına geçeriz. Yirmi beşincide yüzde on nurlanmayla daha ihsan makamında oluruz ve fizik vücudumuzu Allah'a teslim ederiz. İkinci teslimimizi yapıp dördüncü safhayı tamamlarız. Yirmi altıncı da daimi zikre ulaşır, nefsimizdeki bütün afetleri temizler, nefsimizi Allah'a teslim ederiz. Beşinci safha da biter. Yirmi yedincide ihlâs makamına ulaşırız. İhlâs makamı altıncı safhadır. Yirmi sekizincide salihlerden olur, irademizi Allah'a teslim eder, yedinci safhayı da tamamlamış oluruz.
Allah'ın dostu olanlar dünyanın en mutlu insanlarıdır. Mutluluk iç dünyamızda, dış dünyamızda ve Allah ile ilişkilerimizde yakaladığımız bir sulh ve sükûn hali, barış, huzur ve uyum halidir.
Allah'ın dostlarının iç dünyalarında daimi bir sulh ve sükûn hali vardır. İç dünyalarına barış, huzur ve uyum hâkimdir. Nefsi tezkiye ve tasfiye olduğundan ruhuyla arasında tam bir ittifak oluşur. Aklı ve iradesi ruhu ve nefsi istikametinde hareket eder. İç dünyasında barış olduğundan kavga ve çekişmeden uzak stressiz, endişesiz, korkusuz bir hayat sürer.
Allah dostlarının dış dünyalarında da tam bir sulh ve sükûn hali vardır. Allah'ın dostları çevrelerine daima iyi ve güzel davranışlar sergiler. Her hareket kendi istikametinde bir tepki oluşturur. Çevresine güzel davrananlar çevresinden güzel dönüşler alırlar. Dolayısıyla çevresiyle de barış ve huzur içinde bir hayat sürerler.
Allah dostlarının Allah ile ilişkileri en üst düzeydedir. Allah'ın emirlerini en güzel şekilde yaparlar. Yasaklarından ise son derece uzak dururlar. Allah tarafından çok sevilirler ve mutlulukların en güzelini yaşarlar.
Allah bütün insanları dostluğuna davet eder. Allah'ın dostluğu insanlara sonsuz mutlulukları sonsuza kadar garanti eder. Allah'ın dostluğunu elde etmek basit ve küçük bir dilekle elde edilir. Her kim Allah'a yönelirse ve Allah'a ulaşmayı Allah'tan talep ederse mutlaka Allah'ın dostluğuna ve sonsuz mutluluklara ulaşır. Davet herkese açıktır.
'Rabbinizden bağışlanma dileyin, sonra da ona dönün! Muhakkak ki Rabbim sonsuz bir merhametin sahibidir, sonsuz bir sevginin de sahibidir.'
(Hud:90)
(Ankebut:5-7)
Allah mutluluğun tek kaynağı ve tek sahibidir. Mutlu olmak isteyen mutluluğun kaynağına yönelmelidir. Mutlu olamayanlar mutluluğu olduğu yerin dışında arayanlardır. Mutluluk Allah ile olmaktadır.
Bütün kâinat insan için yaratılmıştır. İnsan ise Allah için yaratılmıştır. İnsan eşrefi mahlûkattır. Allah insanı sadece ve sadece mutlu olması için yaratmıştır. İnsanın mutlu olması Allah'a dost olmasına bağlıdır.
İnsan Allah'a dost olmak için yaratılmıştır. İnsan ruh, fizik beden, nefs, akıl ve iradeden oluşmaktadır. Allah'a dost olmak için ruh, fizik vücut, nefs ve iradenin Allah'a teslim edilmesi gerekmektedir.
Allah ile insan arasında dört tane yedili basamaktan oluşan yirmi sekiz basamaklık bir dostluk merdiveni vardır. Bu basamaklar yedi safhada geçilir ve dört teslime ulaşılır.
Birinci yedili basamağın birincisinde olayları yaşarız. İkincisinde olayları değerlendirir ve üçüncüsünde Allah'a yönelerek Allah'a ulaşmayı dileriz. Birinci safha Allah'a ulaşmayı dilemektir ve her şey bu dilekle başlar. Dördüncüsünde Allah Rahim esmasıyla tecelli eder. Beşincide gözlerimizdeki ve görme hassamızdaki engeller, altıncısında kulaklarımızdaki ve işitme hassamızdaki engeller, yedincisinde de kalbimizdeki idrak etmemize mani olan engeller kalkar.
İkinci yedili basamağa geldiğimizde sekizinci basamakta Allah kalbimize ulaşır. Dokuzuncuda kalbimiz Allah'a döner. Onuncuda göğsümüze manevi bir yol açılır. On birincide Allahı zikrederiz ve kalbimize rahmet nuru girer. On ikincide kalbimize yüzde iki rahmet girmesiyle huşuya ulaşırız. On üçüncüde mürşidimizi hacet namazı kılarak Allah'tan sorarız. On dördüncü de tövbe eder ve mürşidimize tabi oluruz. Burası ikinci safhadır. Yedi nimet alırız. Başımıza sultani bir ruh gönderilir, kalbimize iman yazılır, nefs tezkiyesine başlarız, ruhumuz Allah'a doğru yola çıkar. Fizik vücudumuz ve irademiz kuvvetlendirilir.
Üçüncü yedili basamakta nefis tezkiyesi yapar ve ruhumuzu Allah'a teslim ederiz. On beşinci basamak nefsi emmarede nefsimizin karanlıklarının yüzde yedisi Allah'ın zikri vasıtasıyla temizlenir ve ruhumuz birinci kata yükselir. On altıncısı levvamede yüzde yedi tezkiye ile ruhumuz ikinci kata ulaşır. On yedincisi mülhemede yüzde yedi nurlanmayla ruhumuz üçüncü kattadır. On sekizincisi mutmainnede yüzde yedi temizlenmeyle ruhumuz dördüncü kata yükselir. On dokuzuncusu radiyede yüzde yedi aydınlanmayla ruhumuz beşinci kattadır. Yirmincisi mardiyede yüzde yedi nur ilavesiyle ruhumuz altıncı kata ulaşır. Yirmi birincisi tezkiyede yüzde yedi daha nurlanma ruhumuzu yedinci kata çıkarır. Yedinci katta indi ilahiye ulaşan ruhumuz buradan Allah'a yükselir ve teslim olur. Burası üçüncü safha ve birinci teslimdir.
Dördüncü yedili basamakta nefis tasfiyesi yapar ve geriye kalan teslimlerimizi tamamlarız. Yirmi ikinci basamakta yüzde on oranında nefsimizi tasfiye eder ve fena makamına ulaşırız. Yirmi üçüncüde yüzde on nur daha nurlanmayla beka makamına geliriz. Yirmi dördüncüde yüzde on daha nurlanmaya zühd makamına geçeriz. Yirmi beşincide yüzde on nurlanmayla daha ihsan makamında oluruz ve fizik vücudumuzu Allah'a teslim ederiz. İkinci teslimimizi yapıp dördüncü safhayı tamamlarız. Yirmi altıncı da daimi zikre ulaşır, nefsimizdeki bütün afetleri temizler, nefsimizi Allah'a teslim ederiz. Beşinci safha da biter. Yirmi yedincide ihlâs makamına ulaşırız. İhlâs makamı altıncı safhadır. Yirmi sekizincide salihlerden olur, irademizi Allah'a teslim eder, yedinci safhayı da tamamlamış oluruz.
Allah'ın dostu olanlar dünyanın en mutlu insanlarıdır. Mutluluk iç dünyamızda, dış dünyamızda ve Allah ile ilişkilerimizde yakaladığımız bir sulh ve sükûn hali, barış, huzur ve uyum halidir.
Allah'ın dostlarının iç dünyalarında daimi bir sulh ve sükûn hali vardır. İç dünyalarına barış, huzur ve uyum hâkimdir. Nefsi tezkiye ve tasfiye olduğundan ruhuyla arasında tam bir ittifak oluşur. Aklı ve iradesi ruhu ve nefsi istikametinde hareket eder. İç dünyasında barış olduğundan kavga ve çekişmeden uzak stressiz, endişesiz, korkusuz bir hayat sürer.
Allah dostlarının dış dünyalarında da tam bir sulh ve sükûn hali vardır. Allah'ın dostları çevrelerine daima iyi ve güzel davranışlar sergiler. Her hareket kendi istikametinde bir tepki oluşturur. Çevresine güzel davrananlar çevresinden güzel dönüşler alırlar. Dolayısıyla çevresiyle de barış ve huzur içinde bir hayat sürerler.
Allah dostlarının Allah ile ilişkileri en üst düzeydedir. Allah'ın emirlerini en güzel şekilde yaparlar. Yasaklarından ise son derece uzak dururlar. Allah tarafından çok sevilirler ve mutlulukların en güzelini yaşarlar.
Allah bütün insanları dostluğuna davet eder. Allah'ın dostluğu insanlara sonsuz mutlulukları sonsuza kadar garanti eder. Allah'ın dostluğunu elde etmek basit ve küçük bir dilekle elde edilir. Her kim Allah'a yönelirse ve Allah'a ulaşmayı Allah'tan talep ederse mutlaka Allah'ın dostluğuna ve sonsuz mutluluklara ulaşır. Davet herkese açıktır.
'Rabbinizden bağışlanma dileyin, sonra da ona dönün! Muhakkak ki Rabbim sonsuz bir merhametin sahibidir, sonsuz bir sevginin de sahibidir.'
(Hud:90)
- Açıklama
- 'Kim Allah'a ulaşmayı dilerse, bilsin ki Allah'ın tayin ettiği zaman elbette gelecektir. O her şeyi işiten, her şeyi bilendir. Kim cihad ederse, bu cihadı ancak kendi nefsi için yapmış olur. Çünkü Allah'ın hiç kimseye ihtiyacı yoktur. İman edip salih ameller işleyenlerin günahlarını mutlaka örteriz ve onları güzel amellerine karşılık olarak daha güzelleriyle ödüllendiririz.'
(Ankebut:5-7)
Allah mutluluğun tek kaynağı ve tek sahibidir. Mutlu olmak isteyen mutluluğun kaynağına yönelmelidir. Mutlu olamayanlar mutluluğu olduğu yerin dışında arayanlardır. Mutluluk Allah ile olmaktadır.
Bütün kâinat insan için yaratılmıştır. İnsan ise Allah için yaratılmıştır. İnsan eşrefi mahlûkattır. Allah insanı sadece ve sadece mutlu olması için yaratmıştır. İnsanın mutlu olması Allah'a dost olmasına bağlıdır.
İnsan Allah'a dost olmak için yaratılmıştır. İnsan ruh, fizik beden, nefs, akıl ve iradeden oluşmaktadır. Allah'a dost olmak için ruh, fizik vücut, nefs ve iradenin Allah'a teslim edilmesi gerekmektedir.
Allah ile insan arasında dört tane yedili basamaktan oluşan yirmi sekiz basamaklık bir dostluk merdiveni vardır. Bu basamaklar yedi safhada geçilir ve dört teslime ulaşılır.
Birinci yedili basamağın birincisinde olayları yaşarız. İkincisinde olayları değerlendirir ve üçüncüsünde Allah'a yönelerek Allah'a ulaşmayı dileriz. Birinci safha Allah'a ulaşmayı dilemektir ve her şey bu dilekle başlar. Dördüncüsünde Allah Rahim esmasıyla tecelli eder. Beşincide gözlerimizdeki ve görme hassamızdaki engeller, altıncısında kulaklarımızdaki ve işitme hassamızdaki engeller, yedincisinde de kalbimizdeki idrak etmemize mani olan engeller kalkar.
İkinci yedili basamağa geldiğimizde sekizinci basamakta Allah kalbimize ulaşır. Dokuzuncuda kalbimiz Allah'a döner. Onuncuda göğsümüze manevi bir yol açılır. On birincide Allahı zikrederiz ve kalbimize rahmet nuru girer. On ikincide kalbimize yüzde iki rahmet girmesiyle huşuya ulaşırız. On üçüncüde mürşidimizi hacet namazı kılarak Allah'tan sorarız. On dördüncü de tövbe eder ve mürşidimize tabi oluruz. Burası ikinci safhadır. Yedi nimet alırız. Başımıza sultani bir ruh gönderilir, kalbimize iman yazılır, nefs tezkiyesine başlarız, ruhumuz Allah'a doğru yola çıkar. Fizik vücudumuz ve irademiz kuvvetlendirilir.
Üçüncü yedili basamakta nefis tezkiyesi yapar ve ruhumuzu Allah'a teslim ederiz. On beşinci basamak nefsi emmarede nefsimizin karanlıklarının yüzde yedisi Allah'ın zikri vasıtasıyla temizlenir ve ruhumuz birinci kata yükselir. On altıncısı levvamede yüzde yedi tezkiye ile ruhumuz ikinci kata ulaşır. On yedincisi mülhemede yüzde yedi nurlanmayla ruhumuz üçüncü kattadır. On sekizincisi mutmainnede yüzde yedi temizlenmeyle ruhumuz dördüncü kata yükselir. On dokuzuncusu radiyede yüzde yedi aydınlanmayla ruhumuz beşinci kattadır. Yirmincisi mardiyede yüzde yedi nur ilavesiyle ruhumuz altıncı kata ulaşır. Yirmi birincisi tezkiyede yüzde yedi daha nurlanma ruhumuzu yedinci kata çıkarır. Yedinci katta indi ilahiye ulaşan ruhumuz buradan Allah'a yükselir ve teslim olur. Burası üçüncü safha ve birinci teslimdir.
Dördüncü yedili basamakta nefis tasfiyesi yapar ve geriye kalan teslimlerimizi tamamlarız. Yirmi ikinci basamakta yüzde on oranında nefsimizi tasfiye eder ve fena makamına ulaşırız. Yirmi üçüncüde yüzde on nur daha nurlanmayla beka makamına geliriz. Yirmi dördüncüde yüzde on daha nurlanmaya zühd makamına geçeriz. Yirmi beşincide yüzde on nurlanmayla daha ihsan makamında oluruz ve fizik vücudumuzu Allah'a teslim ederiz. İkinci teslimimizi yapıp dördüncü safhayı tamamlarız. Yirmi altıncı da daimi zikre ulaşır, nefsimizdeki bütün afetleri temizler, nefsimizi Allah'a teslim ederiz. Beşinci safha da biter. Yirmi yedincide ihlâs makamına ulaşırız. İhlâs makamı altıncı safhadır. Yirmi sekizincide salihlerden olur, irademizi Allah'a teslim eder, yedinci safhayı da tamamlamış oluruz.
Allah'ın dostu olanlar dünyanın en mutlu insanlarıdır. Mutluluk iç dünyamızda, dış dünyamızda ve Allah ile ilişkilerimizde yakaladığımız bir sulh ve sükûn hali, barış, huzur ve uyum halidir.
Allah'ın dostlarının iç dünyalarında daimi bir sulh ve sükûn hali vardır. İç dünyalarına barış, huzur ve uyum hâkimdir. Nefsi tezkiye ve tasfiye olduğundan ruhuyla arasında tam bir ittifak oluşur. Aklı ve iradesi ruhu ve nefsi istikametinde hareket eder. İç dünyasında barış olduğundan kavga ve çekişmeden uzak stressiz, endişesiz, korkusuz bir hayat sürer.
Allah dostlarının dış dünyalarında da tam bir sulh ve sükûn hali vardır. Allah'ın dostları çevrelerine daima iyi ve güzel davranışlar sergiler. Her hareket kendi istikametinde bir tepki oluşturur. Çevresine güzel davrananlar çevresinden güzel dönüşler alırlar. Dolayısıyla çevresiyle de barış ve huzur içinde bir hayat sürerler.
Allah dostlarının Allah ile ilişkileri en üst düzeydedir. Allah'ın emirlerini en güzel şekilde yaparlar. Yasaklarından ise son derece uzak dururlar. Allah tarafından çok sevilirler ve mutlulukların en güzelini yaşarlar.
Allah bütün insanları dostluğuna davet eder. Allah'ın dostluğu insanlara sonsuz mutlulukları sonsuza kadar garanti eder. Allah'ın dostluğunu elde etmek basit ve küçük bir dilekle elde edilir. Her kim Allah'a yönelirse ve Allah'a ulaşmayı Allah'tan talep ederse mutlaka Allah'ın dostluğuna ve sonsuz mutluluklara ulaşır. Davet herkese açıktır.
'Rabbinizden bağışlanma dileyin, sonra da ona dönün! Muhakkak ki Rabbim sonsuz bir merhametin sahibidir, sonsuz bir sevginin de sahibidir.'
(Hud:90)Stok Kodu:9786058212879Boyut:135-195Sayfa Sayısı:412Basım Yeri:SakaryaBaskı:1Basım Tarihi:2020-09Kapak Türü:KuşeKağıt Türü:Kitap kağıdıDili:Türkçe
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.