9786054023608
471921
https://www.kitapberlin.com/turkiyedeki-suriyelilerin-hukuki-durumu
Türkiyedeki Suriyelilerin Hukuki Durumu
7.82
Türkiye, cografi konumu geregi Asya ve Avrupa arasinda bir geçis ülkesi olmasi hasebiyle münferit göçün yani sira kitlesel akinlarla da karsi karsiya kalmistir. Özellikle 1979 Iran Devrimi sonrasinda batiya gitmek isteyen Iranlilar kitlesel olarak Türkiye'yi transit bir ülke olarak kullanmislardir. 1989 yilinda Bulgaristan'dan gelen Türk soyundan yaklasik 350 bin civarinda göçmenin Türkiye'ye siginmasi sonrasindaki kitlesel akin, Irak'tan Türkiye'ye toplu olarak gelen ve sayilari 500 binle ifade edilen Kuzey Iraklinin yani sira eski Yugoslavya iç savasi ve Kosova krizi sirasinda da devam etmistir. Ayrica SSCB'nin dagilmasi, Dogu Avrupa ülkelerinde yasanan ekonomik ve politik degisiklikler, Türkiye'yi “düzensiz göçün” (irregular migration) veya diger adiyla “yasa disi göçün” (illegal migration) önemli bir parçasi haline getirmistir. Içinde bulundugumuz dönemde de Arap Bahari'nin Suriye'deki etkileri ve devam etmekte olan iç savas nedeniyle sayilari 2 milyona yaklasan Suriyeli Türkiye'ye akin etmis ve bu akin halen devam etmektedir.
Suriye Arap Cumhuriyeti'nde 2011'in Mart ayinda alevlenen olaylar ve iç karisikliklar sonucu milyonlarca kisi evlerini terk etmek zorunda kalmistir. Birlesmis Milletler Mülteciler Yüksek Komiserligi (BMMYK) verilerine göre Suriyelilerin yaklasik 1,8 milyonu Türkiye'ye, 1,2 milyonu Lübnan'a, 630 bini Ürdün'e, 250 bini Irak'a ve 140 bini Misir'a gitmistir. Göç Idaresi Genel Müdürlügü tarafindan kayit altina alinmis Suriyeli sayisi 1.762.582 olarak açiklanmistir. Sayilarin sadece kayitli rakamlari ifade ettigi göz önüne alindiginda gerçek rakamlarin bu sayinin üzerinde oldugu degerlendirmesi yapilabilir.
Türkiye'deki muhtelif kamplarda veya kamplarin disinda yasayan Suriyelilerin hukuki statüsü konusunda, hem resmi makamlar nezdinde hem de medyada farkli kavramlar kullanilmakta ve bu kavram kargasasi da bu kisilere hangi haklarin taninacagi noktasinda tereddütlere yol açmaktadir.
Bu çalisma kapsaminda bütüncül bir analiz yapilarak Suriyelilerin hukuksal konumu degerlendirilecektir. Spesifik olarak Suriyelilerin hukuksal konumu belirlenmeye çalisilirken; “Mülteci” (refugee), “Siginmaci”(asylum seeker), “Zorunlu Göçmen” (forced migrant) ve “Yerinden Edilmis Kisi” (displaced person) kavramlarindan hangisi kapsaminda degerlendirme yapilabilecegi analiz edilecek ve Suriyelilere uygulanan hukuki rejim olan “Geçici Koruma” (temporary protection) rejimi “AB Uygulamasinda Geçici Koruma” ve “Türkiye Uygulamasinda Geçici Koruma” olarak tasnif edilecektir. Bu rejimin tanimlanmasinin ardindan geçici korumanin Suriyelilere tanidigi barinma, saglik, egitim ve çalisma hakki gibi haklar tartisilacaktir.
Ayrica çalisma boyunca, basta yeni yürürlüge giren “Yabancilar ve Uluslararasi Koruma Kanunu” (YUKK) ve “Geçici Koruma Yönetmeligi” (GKY) olmak üzere, gerekli dokümanlarin analizi yapilacak ve pratikteki uygulamalara hem yeni Kanun'un hem de yeni idarenin getirdigi degisiklikler mevcut problemlere çözüm sunma odakli olarak dikkate alinacaktir.
Bu çalismada ele alinan konu kapsamindaki kisiler için “Suriyeliler” tabiri kullanilmaktadir. Bununla kastedilen Suriye'den Mart 2011 sonrasi kitlesel olarak Türkiye'ye gelmis bulunan ve kendilerine geçici koruma statüsü taninmis kisilerdir. Baska kategorideki Suriye vatandaslari, örnegin bireysel olarak Türkiye'ye giris yapanlar ve Türk vatandaslari ile evli olanlar veya çalisma amaçli olarak Türkiye'ye kabul edilenler gibi, bu tanimin disinda kalmaktadir. Buna karsilik Suriye'den gelmis bulunan ancak Suriye vatandasi olmayan mülteciler ve vatansizlar da bu kapsam dahilinde degerlendirilecektir.
- Açıklama
- Türkiye, cografi konumu geregi Asya ve Avrupa arasinda bir geçis ülkesi olmasi hasebiyle münferit göçün yani sira kitlesel akinlarla da karsi karsiya kalmistir. Özellikle 1979 Iran Devrimi sonrasinda batiya gitmek isteyen Iranlilar kitlesel olarak Türkiye'yi transit bir ülke olarak kullanmislardir. 1989 yilinda Bulgaristan'dan gelen Türk soyundan yaklasik 350 bin civarinda göçmenin Türkiye'ye siginmasi sonrasindaki kitlesel akin, Irak'tan Türkiye'ye toplu olarak gelen ve sayilari 500 binle ifade edilen Kuzey Iraklinin yani sira eski Yugoslavya iç savasi ve Kosova krizi sirasinda da devam etmistir. Ayrica SSCB'nin dagilmasi, Dogu Avrupa ülkelerinde yasanan ekonomik ve politik degisiklikler, Türkiye'yi “düzensiz göçün” (irregular migration) veya diger adiyla “yasa disi göçün” (illegal migration) önemli bir parçasi haline getirmistir. Içinde bulundugumuz dönemde de Arap Bahari'nin Suriye'deki etkileri ve devam etmekte olan iç savas nedeniyle sayilari 2 milyona yaklasan Suriyeli Türkiye'ye akin etmis ve bu akin halen devam etmektedir. Suriye Arap Cumhuriyeti'nde 2011'in Mart ayinda alevlenen olaylar ve iç karisikliklar sonucu milyonlarca kisi evlerini terk etmek zorunda kalmistir. Birlesmis Milletler Mülteciler Yüksek Komiserligi (BMMYK) verilerine göre Suriyelilerin yaklasik 1,8 milyonu Türkiye'ye, 1,2 milyonu Lübnan'a, 630 bini Ürdün'e, 250 bini Irak'a ve 140 bini Misir'a gitmistir. Göç Idaresi Genel Müdürlügü tarafindan kayit altina alinmis Suriyeli sayisi 1.762.582 olarak açiklanmistir. Sayilarin sadece kayitli rakamlari ifade ettigi göz önüne alindiginda gerçek rakamlarin bu sayinin üzerinde oldugu degerlendirmesi yapilabilir. Türkiye'deki muhtelif kamplarda veya kamplarin disinda yasayan Suriyelilerin hukuki statüsü konusunda, hem resmi makamlar nezdinde hem de medyada farkli kavramlar kullanilmakta ve bu kavram kargasasi da bu kisilere hangi haklarin taninacagi noktasinda tereddütlere yol açmaktadir. Bu çalisma kapsaminda bütüncül bir analiz yapilarak Suriyelilerin hukuksal konumu degerlendirilecektir. Spesifik olarak Suriyelilerin hukuksal konumu belirlenmeye çalisilirken; “Mülteci” (refugee), “Siginmaci”(asylum seeker), “Zorunlu Göçmen” (forced migrant) ve “Yerinden Edilmis Kisi” (displaced person) kavramlarindan hangisi kapsaminda degerlendirme yapilabilecegi analiz edilecek ve Suriyelilere uygulanan hukuki rejim olan “Geçici Koruma” (temporary protection) rejimi “AB Uygulamasinda Geçici Koruma” ve “Türkiye Uygulamasinda Geçici Koruma” olarak tasnif edilecektir. Bu rejimin tanimlanmasinin ardindan geçici korumanin Suriyelilere tanidigi barinma, saglik, egitim ve çalisma hakki gibi haklar tartisilacaktir. Ayrica çalisma boyunca, basta yeni yürürlüge giren “Yabancilar ve Uluslararasi Koruma Kanunu” (YUKK) ve “Geçici Koruma Yönetmeligi” (GKY) olmak üzere, gerekli dokümanlarin analizi yapilacak ve pratikteki uygulamalara hem yeni Kanun'un hem de yeni idarenin getirdigi degisiklikler mevcut problemlere çözüm sunma odakli olarak dikkate alinacaktir. Bu çalismada ele alinan konu kapsamindaki kisiler için “Suriyeliler” tabiri kullanilmaktadir. Bununla kastedilen Suriye'den Mart 2011 sonrasi kitlesel olarak Türkiye'ye gelmis bulunan ve kendilerine geçici koruma statüsü taninmis kisilerdir. Baska kategorideki Suriye vatandaslari, örnegin bireysel olarak Türkiye'ye giris yapanlar ve Türk vatandaslari ile evli olanlar veya çalisma amaçli olarak Türkiye'ye kabul edilenler gibi, bu tanimin disinda kalmaktadir. Buna karsilik Suriye'den gelmis bulunan ancak Suriye vatandasi olmayan mülteciler ve vatansizlar da bu kapsam dahilinde degerlendirilecektir.Stok Kodu:9786054023608Baskı:1Basım Tarihi:2015-01Kağıt Türü:1.Hamur
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.